Merhaba. Sn. aksi; öncelikle de doğalgazlı kombili bir ısıtma sistemine geçebilmenizin, size, çoçuğunuza veya ailenize olabilecek en uygun konforu, en rahat olabilecek bir kullanımı getirmiş olabilsin dileklerimle mesajımın daha en başından başlayayım.
Tüm yoğuşmalı kombiler ısıyı yoğunlaşma yoluyla tekrar geri kazandığı için sistem olarak veya yakıt tüketimi açısından da düşünürseniz eğer, diğer kombilere nazaran bunlar oldukça yüksek ısıl verimli olarak çalışırlar. Bu tipini seçmeniz elbette en baştan çok iyi seçimdir. Katalog değeri 60 derece olmasına rağmen dediğiniz gibi 50-55 dereceler yoğuşma için en uygun olan dereceler olarak yoğuşmalı kombilerle ilgili metinlerde özellikle de geçiyor. Yani mümkün olabilecek en düşük sıcaklık derecelerinde bu yoğuşmanın gerçekleşebilmesiyle, bu ısıl verimin % 100’den daha yüksek verimlilikte olabileceği de ayrıca belirtiliyor.
Kombiyle oda hacmini en ekonomik veya gereksiz ısıtma olmadan en idealde yapıyor olması, aslında fiyatı yüksek olan dış hava termostat sıcaklık kontrolü (Dış hava sıcaklığı termostat kontrolüyle) en uygunuydu. Şöyle düşünürseniz eğer, kalorifer petekleri aşırı ve gereksiz olarak yandığında sıklıkla da bizler hemen: “bu kapıcımız uyuyor mu, dış hava sıcaklığını hiç de göz önüne almadan, sırf kendi kafasına göre doğalgazlı brülör kazanının ince sıcaklık ayarını da hiç değiştirmeden (Aslında dış hava sıcaklı kontrolörü dediğimiz dış termostatla beraber panel radyotörlere takılacak olan termostatik vanalarla çok daha mükemmel bir çalışma uyumu veya seçimi olurdu, neden böyle olur derseniz, birisi genel yani dış hava sıcaklığını oda sıcaklığından tam bağımsız, örneğin sadece merkezi ısıtmalı doğalgazlı radyatör ıstma sistemdeki gibi, belirli ve sabit sıcaklıta gelen bu sıcak suyun panel radyatörlerden önce takılmasında çok daha verimli ve çok daha kararlı bir denetimin gerçekleşebilmesindeki gibi) sıcak veya soğuk havaya göre su sıcaklığını da hiç ayarlamadan bu kalorifer peteklerine sıcak suyu niye sevk ediyor” deriz, çoğunlukla da.
Bize bir meslek dersi olan sıcak sulu kalorifer sistemlerinde en iyi denetimin (Kontrolün) aslında dış hava sıcaklığı ve iç oda sıcaklığını birlikte koordineli olarak ölçerek karşılaştıran akıllı sistemlerin en iyi yakıt tasarrufunu sağlayabileceğini söylemişlerdi, yıllar öncesinde. Yani bu tür ısıtma sistemlerinde bir kontrol noktasını genel amaçlı kontrol olarak kabul edersek, ikinci kontrol elemanı olan oda termostatları veya termostatik vanalar özel kontrol rolünü her oda için ayrı ayrı üstlenmeli, her odada sadece onların özel kontrolü, birbirlerinden tam bağımsız olabilmeli, ayni merkezi doğal sistemlerinde normal, elle mekanik çevirmeli ayarlı sıradan olan vanalar yerine, her odayı ayrı ayrı kumanda edebilmek için özel olarak takılan bu termostatik vanalardaki oda ısısı bazında sağlanan sağlanan bu özel kontroldeki gibi.
Bir oda termostatı ile termostatik vananın birlikte çalıştırılmamasını düşünmeniz çok mantıklı ve bir kararsızlığa yol açabilecek, çok ince ayarlı sıcaklık ayar kademeleri açısından oldukça olumludur. Ancak hiç ısıtılmayacak veya hiç kullanılmayacak odalardaki sıcaklık kontrolünü sağlayan tek elaman termostatlı vanalar olacak şeklinde de çok sınırlı düşünmeyiniz. Çünkü sıradan vanaları da sonuna kadar (- yönünde) çevirip kapattığınızda, zaten sıcak su radyatörün en başındaki girişinden bloke edilmiş olur, sıcak suyun ısısı (ısıl kalori değeri) boşuna bu odada hiç harcanmamış olur. Örneğin İstanbul/Mecideyköy’de oturan kombili evlerinde, akrabalarımdan bir kısmı (teyzelerim) kullanmadıkları odalardaki radyatörleri bu şekilde kapatmış oluyorlar. Ancak sıcak ve soğuk odalar arasında oluşan istenmeyen sıcaklık farkları, merkezi doğalgazla ısıtmalı evlerdekine göre oluşan ayrı bir dezavantajıdır, ister istemez.
Benim bu konudaki görüşlerim sadece merkezi doğalgazla ısıtmalı olan sistemde,halen şu an ısıtmaya sahip olan bir kullanıcı (Kombi tecrübesi pek olmayan) ama size kendi görüşlerimi de en içtenlikle ifade edebilmek amaçlı yapılan bir yorumdur. Salt kombiyle bu türden özel kontrolleri, ayni sizin tasarladığınız şekliyle belki ayni şekliyle düşünüp uygulayabilen üyelerin de olabileceğini umuyorum. Onların kendi görüşleri veya tecrübeleri de hiç kuşkusuz çok büyük önem taşıyacaktır. Bunlar da elbette çıkabilecektir.
Not: Bu konudaki bazı uzmanların da belirttiği üzere bu tür otomatik kontrol elemanarının yanlış ve gereksiz seçilmesiyle, kanımca bu elemanlarda veya sistemde değil sadece çalışma kararlığında (O da yanlış veya çok uyumsuz yapılan bazı derece ayarlarıyla) bir sapma veya kararsız olabilen bir çalışma durumu oluşabilecektir. Ama bir bozulmanın olabileceğini hiç düşünmüyor, mevcut sistemde bu nedenle bazı arızaların olabileceğine inanmadığımı da belirteyim.
Kolay gelsin. Saygılarımla.