Siz İşveren Olsanız Bu Ücreti Verir miydiniz?

Memurluğun her alanı böyle nedense mesela hizmetli sabah süpürüyor akşam süpürüyor birde tuvalet temizliği al 1800 lirayı benim gördüklerim öyle yani akşama kadar çay keyfi yapılıyor odalarında :) özel sektörde hizmetlide sensin teknik personelde sensin 1 sn. boş durmicaksın :)

Aynen öyle kardeşim eskiden memura kız vermezlerdi hatta eski türk filmlerine bile konu olmuştur bu. Ancak şimdi memur edinmi akan sular duruyor babası kızı veriyor birde üstüne para veriyor.... Ülke çok hantallaştı sebebi ise memurlar; memur maaşları, kamu ödenekleri falan toplarsan hepsini 300 milyar tl' yi buluyor. Devlet ne üretipte ihraç ediyor cevap vereyim hiçbirşey... Özel sektörün kanını emip memura yediriyor...
Allah bu memurluğun belasını versin...
 
Evet biz mühendislerin genel olarak bir düşük ücret sorunumuz ve zaman olarak/tatil olarak/sorumluluk olarak ağır denilebilecek çalışma şartlarımız var. Biraz da bu "aynılaşmamızdan" da kaynaklanıyor. Daha önce de vurguladığım gibi, bir fark ortaya konulabildiğinde aslında hiç bir işveren buna kayıtsız kalmayacaktır ancak bu mesleki tecrübe dışında biraz da karakter özelliklerinin farklı olmasını gerektiyor.

Bizzat tanıdığım bir elektrik-elektronik mühendisi bir fabrikanın otomasyon yazılımını kendi programı ile yıllardır evinden ve 4000-5000 TL ücretle götürüyor. Yaptığı işin detayını çok bilemiyorum ancak fabrikanın bu konuda ona bağımlı olduğunu ve kaybetmek istemediğini biliyorum. Ortaya bir fark koyabilmekle ve güven kazanmakla ilgili bu tamamen. Ama çok azımız bunu yapabiliyoruz.

Uçuk bir örnek ama "House M.D." bu konuya odaklanması ile çok ilgimi çekmiştir. Sorunlu ama zeki ve isabetli kararları ile hastane tarafından vazgeçilemeyen ve kaprislerine ara ara göz yumulan bir karakter. Bu her meslekte yakalanabilir buna inanın, ortaya koyabildiğiniz bir fark sizi vazgeçilmez yapabilir. "Koç Carter" da "Ölü Ozanlar Derneği" de hep fark ortaya koyabilenleri anlattı bize. Gerçek yaşam hikayelerinden anlattı. Düşünün Dali yi Dali yapan resimleri miydi karakteri mi? Picasso, Van Gogh? Tesla, Napolyon, Timurlenk? Hezerfan Ahmet Çelebi? Wolfgang Amadeus Mozart? Diyojen? Mevlana? Bu insanların diğerlerinden farkı neydi? Gidip ben resim yapacağım ya da piyano çalacağım, uçacağım ya da savaşacağım mı dediler? Dünya tarihinde onlar gibi milyonlarca insan yok muydu? Neden diğerleri kayıp, neden onları hatırlıyoruz? Çünkü bir "farkları" vardı.

Biz de bunu küçük çapta da olsa başarabiliriz. Düşünün ki herkes dürüstlük, çalışkanlık, erdem, cesaret arar. Dünyanın kökeninden beri her şey dönüp dolaşıp bu vasıflara hizmet eder, bunlar asla değer kaybetmez, her şey bize bunu anlatır, masallar, kitaplar, filmler, şarkılar ve gerçekler. Bu vasıflara sahip olmayanlar bile bu vasıflara sahip olanı sever. En basitinden bir örnek, hırsız bile hırsızlıktan şikayet eder, dürüst adamı över:)

Mesleki bilginizin yanına güvenilirliğinizle eminliğinizle cesaretinizle kimsenin aklına gelmeyecek ama isabetli fikirlerinizle bir "fark" koyun. Tabii ki bu devlette (gerçekten öyle midir bilemiyorum) olduğunu hayal ettiğimiz gibi bir rahatlık, boş zaman, tembellik sağlamayacaktır. Ama iddia ediyorum bunun getirdiği tatmin duygusu çok daha yaşanasıdır.
 
Fark yaratsanda yaratmasanda işverenin parası olmadığı için kendi personeline hak ettiği ücretleri veremiyor...
 
Evet biz mühendislerin genel olarak bir düşük ücret sorunumuz ve zaman olarak/tatil olarak/sorumluluk olarak ağır denilebilecek çalışma şartlarımız var. Biraz da bu "aynılaşmamızdan" da kaynaklanıyor. Daha önce de vurguladığım gibi, bir fark ortaya konulabildiğinde aslında hiç bir işveren buna kayıtsız kalmayacaktır ancak bu mesleki tecrübe dışında biraz da karakter özelliklerinin farklı olmasını gerektiyor.

Bizzat tanıdığım bir elektrik-elektronik mühendisi bir fabrikanın otomasyon yazılımını kendi programı ile yıllardır evinden ve 4000-5000 TL ücretle götürüyor. Yaptığı işin detayını çok bilemiyorum ancak fabrikanın bu konuda ona bağımlı olduğunu ve kaybetmek istemediğini biliyorum. Ortaya bir fark koyabilmekle ve güven kazanmakla ilgili bu tamamen. Ama çok azımız bunu yapabiliyoruz.

Uçuk bir örnek ama "House M.D." bu konuya odaklanması ile çok ilgimi çekmiştir. Sorunlu ama zeki ve isabetli kararları ile hastane tarafından vazgeçilemeyen ve kaprislerine ara ara göz yumulan bir karakter. Bu her meslekte yakalanabilir buna inanın, ortaya koyabildiğiniz bir fark sizi vazgeçilmez yapabilir. "Koç Carter" da "Ölü Ozanlar Derneği" de hep fark ortaya koyabilenleri anlattı bize. Gerçek yaşam hikayelerinden anlattı. Düşünün Dali yi Dali yapan resimleri miydi karakteri mi? Picasso, Van Gogh? Tesla, Napolyon, Timurlenk? Hezerfan Ahmet Çelebi? Wolfgang Amadeus Mozart? Diyojen? Mevlana? Bu insanların diğerlerinden farkı neydi? Gidip ben resim yapacağım ya da piyano çalacağım, uçacağım ya da savaşacağım mı dediler? Dünya tarihinde onlar gibi milyonlarca insan yok muydu? Neden diğerleri kayıp, neden onları hatırlıyoruz? Çünkü bir "farkları" vardı.

Biz de bunu küçük çapta da olsa başarabiliriz. Düşünün ki herkes dürüstlük, çalışkanlık, erdem, cesaret arar. Dünyanın kökeninden beri her şey dönüp dolaşıp bu vasıflara hizmet eder, bunlar asla değer kaybetmez, her şey bize bunu anlatır, masallar, kitaplar, filmler, şarkılar ve gerçekler. Bu vasıflara sahip olmayanlar bile bu vasıflara sahip olanı sever. En basitinden bir örnek, hırsız bile hırsızlıktan şikayet eder, dürüst adamı över:)

Mesleki bilginizin yanına güvenilirliğinizle eminliğinizle cesaretinizle kimsenin aklına gelmeyecek ama isabetli fikirlerinizle bir "fark" koyun. Tabii ki bu devlette (gerçekten öyle midir bilemiyorum) olduğunu hayal ettiğimiz gibi bir rahatlık, boş zaman, tembellik sağlamayacaktır. Ama iddia ediyorum bunun getirdiği tatmin duygusu çok daha yaşanasıdır.
Sayın ATUAN , ağzınıza sağlık sözünüzün üstüne söylenecek şey kalmamış,aklıselim yaklaşımınız için teşekkürler....
 
Elbette 5-10 kişilik şirketleri kastetmiyorum ancak belli bir yılı doldurmuş bir isim yapmış firma için 4000 TL. hatta biraz üstü bir ücret mühendise çok görülmez diye düşünüyorum. Yeni işe başlayan bir mühendis için değil bu dediğim (tabii onlar da gidip abuk bir ücrete tamam demesinler) ancak mühendis belli bir süre onlarla çalışmışsa, bir çok durumda firmanın işini kurtarmışsa, özellikle de firmayı kara sokmuşsa, kazanç sağlattırmışsa, çekinirler onu değiştirmeye. Ben de 15 yıldır bu işteyim, görüyorum ki bir binada bir çok kişi, müdürler başta olmak üzere gider yenisi gelir ama elektrik mühendisi herkesin değiştirmeye en çok korktuğu kişidir. Çünkü bir hatanın ucu onlara da dokunacaktır. Tabii bir de aynanın karanlık yüzü var, bu mühendis yıllar sonra tek ciddi bir hatasıyla kapı önüne konulabileceğini de bilmelidir.
 
ya bırakın.. Adam kazandığı pasta dilimini paylaşırken hep bana rabbena yapıyor sizde devlet özelin kanını emiyor diyorsunuz,aksine isteyen istediği gibi at koşturuyor neden denetim yok da işveren elemanı haftalık standart saatlerin dışında mesaisiz çalıştırabiliyor yoksa adamın mesai hakkını da devlet mi alıyor da haberimiz yok..çok basit düşünüyorsunuz, millet çok da hevesliydi devlette..
 
ya bırakın.. Adam kazandığı pasta dilimini paylaşırken hep bana rabbena yapıyor sizde devlet özelin kanını emiyor diyorsunuz,aksine isteyen istediği gibi at koşturuyor neden denetim yok da işveren elemanı haftalık standart saatlerin dışında mesaisiz çalıştırabiliyor yoksa adamın mesai hakkını da devlet mi alıyor da haberimiz yok..çok basit düşünüyorsunuz, millet çok da hevesliydi devlette..

Ne diyon sen yaa vatandaş devlet beni korusun diye devlete vergi veriyor. İlgili kurumlar denetleme yapması gerekirken akşama kadar çay, kahve keyfi yapıyor. Yılda 1 defa denetleme oluyor ondada işveren denetçi memura bir yemek yediriyor işlem tamam... Bu ülkede artık paran yoksa dava bile açamıyorsun mahkeme masraflarını devlet peşin istiyor... Vatandaş ne yapsın devlet halk sömürülsün diye zemin hazırlarken sen neyden bahsediyorsun... Ve bana söyle türkiyede kaçtane iyi manada prensip sahibi idealist memur var..

Konuya dönersek EMO' da artık memur zihtiyetiyle yönetilmekte oraya kapağı atan adam kendini kurtarmış oluyor bu memur zihniyeti değildirde nedir... Allah belalarını versin hepsinin...

Neyse ya bu ülke dün neydide yarın ne olacak boşuna konuşuyoruz bir an önce memur olup pacayı sıyırmak lazım...
 
Hep niye para örneği veriliyor 4-5 bin lira alan bir mühendis ( ki bu ücretlerde çokda iyi düzey değil, kamuda maaşlar bu düzeye yaklaşmaya başladı) acaba mutlumudur? Kendi özel dünyasında istediklerini yapabiliyor mudur. Kendine vakit ayırabiliyor mudur?
Salvador Dali, Picasso, Van Gogh? Tesla, Napolyon, Timurlenk? Hezerfan Ahmet Çelebi? Wolfgang Amadeus Mozart? Diyojen? Mevlana? dan hangisi haftada 6 gün günde en az 10 saat bir işte çalışmıştır. Böyle çalışsalardı kendi ilgi alanlarını geliştirebilirler miydi?

Demek istediğim budur!!!!!
 
Gerçekten çok güzel gidiyor bu tartışma. Evet bu insanlar bir başkasının getirdiği saat sınırlandırmaları olmasa da hayatlarını hem de gece ve gündüzlerini kendi işlerine adamışlardır ve bu yüzden de biz şimdi onları burada yine anıyoruz. Picasso "Bu ne biçim balık?" diye soran bir kişiye "O balık değil, resim!" cevabını veriyor. Sadece bu tek cümle bile o insanın bakış açısını görmemize yeter. Nasıl yaptığı işe saygısı olduğunu, bağlılığı olduğunu.

Tesla... Görmedim ama eminim yıllarca gece gündüz çalıştığına.

Ve bu kişilerin hepsi... Sorun şu ki arkadaşalar ve bu en önemli hatamız: Yaptıkları iş aslında onlar için hobiydi, evet bundan zevk alıyorlardı. Ve bu yüzden de hepsi alanında iyiydi.

Şimdi şartlar o günkülerden zor mu? Sanmıyorum! "Ama dünya yine de dönüyor" diyebilecek miydik Galileo yerinde olsak? Onlar ne şartlar da kendilerini adadılar yaptıklarına, hobi/iş/meslek siz nasıl tanımlarsanız...

Evet benim de sorunlarım var, şikayetlerim var, yok değil. Ancak ister miydim gerçekten bütün gün oturarak maaş almak? Ben istemezdim arkadaşlar. Çok başarılı olmayabilirim, ama mutluyum nedense. Acaba burayı, bu yaptığım işi, bu şantiyesinden beri bulunduğum binayı kendi çocuğum gibi özenerek devam ettirmeye çalıştığım, bütün kablolarını, şalterlerini, sigortlarını tanıdığım, gece arandığımda geldiğim, bir çok gecemi burada geçirdiğim, ekmeğini yediğim ve emeğimin karşılığını büyük oranda aldığım burayı ve mesleğimi ama gerçek "elektrik mühendisliğini" masa başı olanı değil; sevdiğim için olabilir mi? Bu ülkenin mesleğini seven yapmak isteyen insanlara ihtiyacı yok mu? Bütün sorunlarımızın asıl kaynağı "yaptığı işi sevemeyen" insanlar değil mi?
 
genius önce neyi savunduğunu kavra ondan sonra yaz bence, önce bir dikkatli oku ben ne yazmışım sonra kendi yazdığını oku ,kafanda oluşmuş kalıpları değil gerçekleri yaz bence
 

Forum istatistikleri

Konular
129,712
Mesajlar
929,185
Kullanıcılar
452,423
Son üye
taha hamdan

Yeni konular

Geri
Üst