Yüksek gerilimden kaynaklanan manyetik alanın insan üzerindeki etkileri nelerdir?

Dostum valla sana hak veriyorum ve bi konu açtım bunun hakkında anket yaptım bakalım katılımcılara göre belli olur...
Tabi gelecek ilgiye göre...

...:: KuL ::...
 
erkek üreme hücrelerini yani XY nin Y kısmını yokettiğini söylüyor hocamız osman çerezci
 
MerakLi Elektrikci Bu bahsettigin rahatsizliklarin cogu bende yavastan yavastan gorunmeye basladi ozellikle de topluma girme istememe olayi...gozlerde yorgunluk,vucut bitkinligi hatta hayattan bıkmaya kadar yolu var gibi.
 
Sayın BİNBAŞI büyüğümüz , ALLAH razı olsun yine bilgi ve tecrübelerinizden müstefid olduk.Genç kardeşlerimiz için müstefid kelimesi "istifade eden kişi " anlamına gelir.Bizim kendi geçmiş kültürümüzü bu vesile ile tekrar yad etmiş olalım...Yine eskilerin tabiri ile bir konunun söylentisi aslını geçerse şöyle derlerdi : ŞUYUU VUKUUNDAN BETER....yani "yüksek gerilim altında çalışanların erkek çocuğu olmuyor kız çocuğu oluyor" şehir efsanesi de böyle bir örnek oldu.Uzun zamandır foruma giremedim,yorum yazan tüm arkadaşlara ilgi ve katkıları için teşekkür ederim.
Teknoloji ve maddi imkanlar genişledikçe ayrıca iş güvenlik standartları yükseldikçe insan sağlığı adına güzel şeyler yapılıyor.Örneğin ; Çalıştığımız termik santral özelleşince Avrupa merkezli uluslararası Sigorta şirketleri gelip santralımızı gezip alınması gereken tedbirleri sıraladılar.Bu konudaki uyulması gereken yeni şartları anlattılar.Hidrojen üretim merkezi binasının olabilecek arızalarda patlama riskine karşı çevresinin beton bariyerle 2 mt. yüksekliğinde ve binadan 5mt. uzaklığında koruyucu duvar ile çevrilmesini istediler.Mevcut korucu duvar binanın 2 mt. uzağından ve tel örgüden ibaretti.Yeni standartlara göre ana güzergah yolu duvarın içinde kalacak :) ve daha başka neler...Kısaca şunu söylemek istiyorum,ileride yakın bir gelecekte yüksek gerilim işcilerinin maruz kaldıkları manyetik alan etkisini azaltacak yeni buluşlar, yeni kanuni uygulamalar olabilir.Şu an erken teşhis edilemeyen varsa tabi !!! meslek hastalıklarına karşı tedbir alınabilir....bütün bunlar iyi niyet temennisinden öteye geçmiyor,biz çalışanlar tedbirimizi kendimiz alalım.Bu tedbirleri zaten hepiniz biliyorsunuz ..... ALLAH cümlemizi görünür görünmez kaza ve belalardan korusun.
 
Ben T.M işletme teknisyeniyim 8 yildir çalışıyorum. Bir doktora tezi okumuştum sonuç olarak kronik yorgunluk yaptığını söylüyordu.
 
Şunu da söylemem lazım ki kadının tezinin mantık hatalarıyla dolu olduğu. Yüksek gerilim hatlarının yakınında veya altında evi olanlarla yüzyüze görüşerek yapılmış.
 
Türkiye'de kuvvetli akım tesisler yönetmeliği yüksek gerilimin altında bile 5m mesafeye kadar yapı yapılmasına izin verirken uluslararası standartlarda (iec, DIN, Bs vb.) konuyla ilgili belirgin hükümler var mı ?
 
uzun yıllar yüksek gerilim işi yaptım bilimsel tez değil benimkisi ama benim ve tüm arkadaşlarımın erkek çocuğu yok 30 40 kişi çoğumuzunda gözleri miyop oldu tabi bu bilimsel bir veri değil. ama oğlu olan ygcilerle şaka olsun diye sen nasıl yg cisin diye sorduğumuz doğru tabi şaka babında :)
ama bir yerde bir manyetik alan var ise oda bilimsel bir gerçek ise oda bir güç ise mutlaka her cisim üzerinde etkisi olması normal. ama ne kadar az ne kadar çok onu bilemem..

hatta izmir fuarında eskiden çok manyetik alan olduğu için gezinirken yorgunluk olduğunu söylerlerdi
buda söylentimiydi gerçekmiydi bilemem
 
Trafo merkezlerinde sadece manyetik alanların olduğunu varsayamayız. Sadece zamana bağlı değişmeyen DC akımlar magnetostatik alanlar üretirler. Üzerinde zamana bağlı akım taşıyan her iletken etrafında zamana bağlı değişen manyetik alanlar oluşturur. Dielektrik malzeme, ki bahsettiğimiz ortamda bu hava oluyor, içerisinde yayılan zamana göre değişen manyetik alanlar ise beraberlerinde Elektrik alan indüklerler. Bu elektrik alan ile manyetik alan beraber hareket ederler ki biz buna elektromanyetik dalga diyoruz. Bu da bildiğimiz radyasyon oluyor. Fakat çevrede hali hazırda bulunan GSM dalgalarına nazaran dalga boyu çok çok uzun bir elektromanyetik dalgadan bahsedebiliriz.

Elektromanyetik dalgaların insanlara olan zararı ise, özellikle DNA, RNA gibi moleküller olmak üzere vücudumuzdaki organik moleküllere EM dalgalarını oluşturan fotonların çarparak, bu moleküler bağı ayakta tutan elektronlar tarafından soğrulması sonucu moleküler bağın kopmasından kaynaklanmakta. Yani bir foton elektrona çarptığında onun enerji düzeyini yükselterek atomdan serbest hale getirmekte veya yörünge derecesini değiştirmekte.

Fakat parçacık fiziğine göre sabit bir alandan akan elektromanyetik alan içerisinde foton gözlenebilmesi veya bu fotonların elektronlara çarpabilmesi olasılık hesabıyla yapılmakta. Fotonlar sürekli bir konum-zaman fonksiyonuyla ilerleyen türden parçacıklar değiller. Bir fotonun sabit bir alanda belirebilmesinin olasılığı ise o alandan geçen elektromanyetik dalganın dalga boyuyla ters orantılı, frekansıyla doğru orantılıdır. Yani dalga boyu uzun ve frekansı düşük bir dalgaya ait fotonların trafo merkezinde çalışan bir insanın moleküllerine çarpma olasılığı, çevreden yayılan GSM dalgalarına nazaran çok düşüktür. Fakat uzun süreli çalışma aralıklarında bu olasılığın artacağını düşünerek önlemler almak daha akıllıca bir hareket olacaktır.

Fakat burada dikkat edilmesi gereken en önemli şey ise trafo merkezinde akım taşıyan iletkenler ile vücudumuzda elektrik akımı taşıyan (sinir sistemi, kalp hücreleri gibi) kısımlar arasında oluşacak kapasitif etkidir. İletkenlere olan mesafeniz fazla olsa bile (ki bu size ulaşan elektrik stresin değerinin düşük olacağı anlamına gelir), her kapasitörde olduğu gibi sizin vücudunuzun iletken kısımlarında özellikle toprak ile doğrudan temasınız var ise ufak elektrik akımları oluşacaktır. Ne kadar kısa süreli bu kapasitif etkilerin insan sağlığına zararlı olduğu kanıtlanamasa da, uzun süreli bir kapasitif etkinin sinir sistemine ve kalbe zarar verme olasılığı her zaman vardır.
 

Forum istatistikleri

Konular
129,826
Mesajlar
930,543
Kullanıcılar
452,649
Son üye
sanlav

Yeni konular

Geri
Üst