öyle deme angaralı, bak adamlar paylaşıyorlar, ne fabrikalar ne icatlar yapmışız diye, yiğidi öldürelim hakkını vererek gömelim.
Burada gerçek icatlardan söz etme ihtiyacı duydum.
Gerçek icat, bir üretimi daha verimli ve ucuz hale getirmek ile başlar.
Bir elektriğin üretiminde gerçeklerden bahsedecek olursak bir çok bilim dalı söz konusudur.
Jeoloji uzmanları.
Mekanik ve kinetik uzmanları.
Elektrik ve
Elektronik uzmanları.
Kimyagerler.
Fizikçiler.
Bunlar ve bunlar gibi bilim adamlarına değer verilmiş olsa idi, birkaç tane bilim adamının gerçek icatları ile bile çığır açardı.
Basit bir örnek.
Elektrikli araba yapmak yerine enerji nakil hatlarındaki %25 lik kaybı %1 lere çekebilmek dünya çapında gerçek bir icattır. Hem ülkeyi kalkındırır, hem de icadın telif hakkından çok ciddi gelir elde edilirdi.
Gerçek bir icat yapmak elbette kolay değildir. Bilimin dibine vurmak gerekmektedir. Bu da uzman olanlara finansal destek ile mümkün olabilir. Türkiye'de finansal desteğin nerelere harcandığı malümdür.
Hadi bilimi bir kenara bıraktık. Zaten tüm dünyada sınırsız denilebilecek olanaklarla bilimsel araştırmalar teşvik edilmektedir.
Üretim denilen şeyin ne olduğunu da mı bilmiyoruz.
O kadar çürük çarık reklamlara para harcayacaklarına Türkiye'de şimdiye kadar iki tane baraj yapılıp, birkaç tane elektrik santralı bile kurulmuş olsaydı, bu gün bu zamlar hakkında böyle dedikodu yapılmazdı.
Türkiye'nin jeolojik yapısı birçok alanda yeterli üretim yapmaya elverişlidir.
Hangi dalda üretim yapılıyor?
HAA AKLIMA GELDİ:
Baraj yapmak sadece elektrik üretimi anlamına gelmez. Başta içme suyu olmak üzere, koşullar uygun ise sulama ve verimliliği artırabilmek amacıyla da kullanılabilir. Tabii ki barajın yapılabilme koşullarını jeoloji uzmanları daha iyi bilirler.
Ancak benim duyduğum tek laf ''SUYUNUZU BOŞA HARCAMAYIN''. Dünya üzerinde sular azalıyor şeklindeki kamu spotlarıdır.