Bİldİklerİnİ Kendİne Saklamak

Bilgisi az olan insan bildiklerini başkasıyla paylaşmaktan çekinir ve korkar. Elimdeki azıcık bilgiyide başkalarına verirsem ne halt ederim endişesine kapılır böyle insanlar.
 
teknikadam_41 Arkadaşımız tek kelime ile mükemmel bir şekilde açıklamış başka söze gerek yok

Bilgisi az olan insan bildiklerini başkasıyla paylaşmaktan çekinir ve korkar. Elimdeki azıcık bilgiyide başkalarına verirsem ne halt ederim endişesine kapılır böyle insanlar.
 
teknik adamın söylediği tam manası ile doğrudur.bilgisi olanın tek korkusu bilgisini başkalarına aktaramamaktır.selamlar
 
bu işler hep böyle ne zaman işinde başarılı olursun ozaman seni çekemeyenler çogalır. Ayrıca seni yalaka olarak ilan ederler.
 
yazılanlar hep doğru.Yaşadığımız şeyler.Ben sorunu kişilik sorunu olarak görüyorum.Günümüzde insanına göre değişiyor olay.Bildiğini saklayan var.Bildiğini sanan var.Bildiğini anlatan var.Bildiğini anlattığını sanıp hava atan var.Bilgi vereni dinleyen var.Bilgi vereni anlayan var.Bilgi veren ile dalga geçip kendi cahilliğini ört bas etmeye çalışan var.Bir de bilgi vereni dinlemeyen ilgilenmeyen,sadece futbol,karı kız mevzularına kulak kabartanlar var.
En önemlisi çekememezlik ve bencillik gibi kemrgenler var.İnsanlık düşmanı bu ahlaki marazları azaltmadıkça bunlar olacaktır.
 
Arkadaşlar merhaba,konuya rasgele misafir oldum.Yaşım 43 ve teknisyenim.İnsan 90 yaşında dahi olsa yinede hiçbişey bilmiyordur.Ayrıca öğrenmek için okumak,araştırmak elbette iyi bişey ama asıl şov başına geldiğinde.Lafla çok şey bilinir,ahkam kesilir.Ya gerisi....Ve hayatta her öğrenmenin bi bedeli vardır her konuda.Bildiğimiz şeyleri bizim kuşağımız çok zor öğrendik.Bağırdılar,çağırdılar vs...Şimdiki gençlere en ufak bişey diyemiyoruz hele bi de...Herşeyi bizden çok biliyorlar,eksikliklerini asla kabul etmiyorlar ve ukalalar.Tabii hepsi böyle değil ama geneli böyle.Şahsen ben bunu görünce değil meslsk Alışveriş merkezinin acil çıkış kapısını bile söylemiyorum.Mesleğine,ustasına,emeğe saygısı olmayanın hakkıda verilmeli..
 
Arkadaşlar bilgisi az olan elbette bişey öğretmek istemez sonuçta öğretir ise kendi kaybedeceğini bilir .
Şunu da kendimize sormamız lazım acaba biz gidip o insanlara "bana bu konuyu öğretir miniz?" diye sorduk mu? Dolaylı yollardan değil direk olarak bana bunu öğretirmisiniz dedik mi? Ve takipçisi olduk mu?

Ben şimdiye kadar karşılaştığım ve bu konuda yakınan insanların pek çoğunun soru sormadan cevap beklediklerini gördüm. saygılarımla...
 
Değerli kontrolkalemi üyeleri arkadaşlarım !

Bu konu başlığını açıldığı günden itibaren her yazıyı okudum. Soycul rumuzlu arkadaşımızın çalıştığı eski işyerinde amiri olan mühendisin tutumu yüzünden her eski teknik elemanı aynı kefeye koyduk. Aslında sorgulanacak kişilerin mühendisler olması gerekirken piyasadan yetişmiş çok fazla tekniği olmayan, halk arasında yaptığı işe faz nötür al götür ustası denilen ustalar şamar oğlanına dönmüş. Ne psikolojisi bozukluğu kaldı, ne bildiklerini öğretecek kapasitesinin olmadığı kaldı, ne de elindekilerini verirse kendine birşey kalmayacağı kaldı. Her aklına gelen birşeyler yazmış. Yukarıda toplam 15 yazı var. Hepsinde de bu kişiler yerin dibine sokuluyor.

Arkadaşlar bende piyasadan yani çıraklıktan yetişmiş biriyim. 33 yıldan beri bu meslekteyim. Bu 33 yılda çalıştığım kişileri anlatmaya kalksam sayfalar yetmez. Biz eski elemanlar bazen dayak yiyerek öğrendik, bazen rüşvet olarak sigara vererek öğrendik. Ama bir şekilde günahıyla sevabıyla öğrendik. Halen öğrenmeye çalışıyorum. Meslek liselerinde yani sizlerin okuduğunuz kitapları alıp okuyordum. Sizler belki iyi bir not alıp sınıf geçmek için okurken ben öğrenmek için okuyordum. O kitaplar hala duruyor ve ihtiyacım olduğunda da yararlanırım.

Gelgelelim bugünün gençlerine. Bugünün gençlerine iş verirken rica minnetle işe gönderiyoruz. Bırak dayak atmayı ( aklımın ucundan bile geçmez ) ses tonunu biraz yükseltsen küsüp oturuyor. Hava çok sıcak çalışamam. Hava çok soğuk hasta olurum. Mazeret çok. İçinizde şantiyede kar yağarken kalıpların üstündeki karları temizleyip planşe atan varmı ? Bizim lugatımızda mazeret diye bir kelime olmadı.

Bildiklerimi öğretmek için can atıyorum. Ama öğrenmek içinde merak olacak biraz. Piyasada bir elemanın 5 yılda geldiği yere benim yanımda çalışan biri 2 - 3 yılda aynı yere gelir. Yıllar önce yanımda çalışan biri beni yolda gördüğünde önümü kesip, zorla elimi öpmeye çalışır.

Arkadaşlar, bir örnekten yola çıkarak herkesi aynı kefeye koymak bence çok yanlış. Şimdi birisi çıkıp diyecek ki ; ama şefim yıllar önce benimde bir ustam vardı..... veya ilk çalıştığım yerde bir amirim vardı....Evet arkadaşlar her yerde mutlaka birileri olacak. Bunlar diğerleri için örnek teşkil etmez. Peki sizler öğrenmek için ne kadar hevesliydiniz. Kendinizi hiç sorguladınızmı. Şefinizin, amirinizin önünü kesip, ben şu konuyu iyi bilmiyorum bana öğretebilirmisiniz diye hiç sordunuzmu. Eğer sorsaydınız sizi kovmayacağını biliyorum. Herkese sağlıklı bol kazançlı günler diliyorum. HOŞÇAKALIN
 
Sevgili ŞEF abim sana ayrıca teşekkür ediyorum,
Sözlerinde yüreğini insanlara bu kadar güzel açman benim sana olan sevgimi ve saygımı daha farklı boyutlara getirdi. Elbette ki geçmişimizde birilerinin sözlerini yaparak ya da yerine getirerek bi yerlere geldik. Şimdi bu sözlerimi rica ediyorum sevgili arkadaşlarım dikkatlice okuyunuz. Hani nasıl derler işte biraz daha büyüdük. Ama hep aklımızda vardır. Bizim bi müdür vardı, bizim bi ustabaşı vardı, bizim bi şefimiz vardı diye bi sürü anısı olan kişi gelir başlar söze. Fakat eminim ki o insanlar oralara dirsek çürüterek gelmiştir kimi zaman ve yine eminim ki öyle yerlerde de hak etmeden gelip bir mevki yapmış, ünvanı olmuş, artık eliyle değil diliyle iş yapan kişi veya kişiler vardır. Sözüm ona ben sevmedim zaten adil olmayan kul hakkı yiyen abuk sabuk yönetici kriterleri taşıyan insanları. Şimdi bu yazıyı da içimden gelerek yazıyorum işte. Bana kimse silah tutup yazdırmamakta diyeceğim o ki ; arkadaşlar en kolay şey yemek yemektir. Fakat onu bile çiğnemeden yutamıyoruz. Yani bu işe bile emek veriyoruz. Lokmamızı çiğnemeden yutamayız. Artık hepimiz belli bi yerlere geldik ve belli tecrübeler edinerek şimdi helal yoldan alınterimizi kazanmaya bakıyoruz. Beni yetiştiren bu günüme getiren, sevdiğim sevmediğim her kişiden Allahım razı olsun. Sevdiklerim bana işimi sevdirdi, Sevmediklerimde beni işime inatla sarılmamı sağladılar belki de onlarda farkında değildi bunun ama diyorum ki kendime o adamlar olmasaydı eğer ben bu hırsı bulamazdım. Şimdi ise konumuma bakılınca ben adil ve herkese aynı özende şefkat göstererek çalışıyorum. Özel bir şirkette müdür yardımcısı ünvanım var yani buda benim sorumluluklarımın biraz daha fazla olduğunu ifade eder. Emin olun arkadaşlar benim Allah korusun işi bırakmak istediğim anda aynı zaman içinde benimle beraber istifasını verecek 15 kişi olacaktır. Arkadaşlarımızı asla sıkıntı içine koymadım koyamam da. Onlar beni bi kardeşleri ve bir yakınları gibi görüp sevmekteler. Bakım Onarım departmanı bünyesinde kısaca benim sözüm geçsede ben kimseyi iş konusunda eksik bırakmak istemem. Bilemedikleri yerde onlar sormadan desteğimi ve de özverimi vererek o insanlara faydalı olurum. Onlar iş yaparken ben gider o işe de yardım ederim. Zannetmeyin ki bende üstlerimde olan insanlardan bu davranışı gördüm. Ama çalışan bir insan bunu açık olarak söylemesede karşında olan insandan bekler. Beni yetiştiren insanlar sadece bilmem gereken kadar gösterirlerdi. Yani onların bilmemi istedikleri kadar... ama ben hep çabaladım hep izledim ve takip ettim yaptıklarını. Amacım sadece aşık olduğum mesleğimi iyi tanımaktı. Şimdi ise elbette ki kendimi geliştirmeye devam edeceğim ve de öğrenme konusunda da hiç hız kesmeden yoluma devam edeceğim. Sevgili arkadaşlarım bir insanın hedefi olmaz ise sürekli yanlış yola yönelir. Sizlere bir kardeşçe bir arkadaşça tavsiyem var. Amacım kimseye nasihat vermek değil ama bu sözlerimi rica ederek dikkatlice okumanızı istiyorum. HER GEMİNİN Bİ KAPTANI, HER UÇAĞIN Bİ PİLOTU, HER TRENİN Bİ MAKİNİSTİ VARDIR. AMACINIZ Bİ BALTAYA SAP OLMAK OLMASIN, Bİ SAPA BALTA OLMAK OLSUN. insanın en iyi eğitmeni kendisidir. Kendini yaşadığı hatalar ve de doğrular ayakta tutar. Siz kardeşlerimden ve arkadaşlarımdan ricam çalışıyor desinler diye çalışmayın. Kendinizi emektar bir insan , sanatkar bir insan olarak görün ve sizden beklenenin en güzelini insanlar için, aileniz için, sevdikleriniz için ve bu vatanımız için layıkıyla ÇALIŞIN. Vakit ayırıp sözlerime bi nebze de olsa kulak verip, bu yazdığım yazımı içinden gelerek okuyan arkadaşlarımdan da hatta okumayan arkadaşlarımdan da Allah razı olsun. Sevgi ve Saygılarımla Kasım YILMAZ....
 
bende şef abimize katılıyorum 15 senedir bu mesleğin içindeyim 9 senedir eml mezunuolmama rağmen 4 mw gücü olan bi fabrikanın elektrikle çalışan herşeyin sorumlusuyum üstümde bana birşeyler öğretecek kimse yok kendi uğraşlarım saolsun iş yapan mütait firmalardan iş öğrenerek yolumuza devam ediyoruz insan azm ettiği sürece öğrenemeyeceği yok yeterki istesin rabbim hepimize müthiş bir beyin vermiş beyni kullanmasına görede meslekler beynini biraz fazla kullananlarda elektrikçi olmuş istisnalar ve zorla olanlar hariç neyse uzatmayayım işyerine hersene 4 veya 5 stajer alıyoruz hepsine ilk birkaç ay yalvararak birşeyler anlatmaya çalışıyom baktım olumsuz atelyeden kovup imalatta hammallık yapmasına yardımcı oluyorum 8 senede 3 stajer haricinde iş öğrenmek isteyen cıkmadı yarın mezun olup bu mesleği yapmak istediklerinde illa birilerini suçlayacak bunlar kim suçlu bizlermi gençlikmi sistemmi yarın usta göstermedi öğrenemedim vb bir sürü hikaye demir tavında dövülür demiş atalarımız önce okulda öğrenmeye çalış olmadı taşaron firmalar la sıkıntı çekerek olur bu iş aksi halde zorrr
 

Forum istatistikleri

Konular
130,165
Mesajlar
933,924
Kullanıcılar
453,291
Son üye
Ömer TAŞDEMİR

Yeni konular

Geri
Üst