Ben sizin durumunuzla geneli kıyasladım sayın bakan ahmet, burdaki eleştirim iş yerlerin geneli içindi. Sizin çalışma saatiniz 1 saat öğle tatilini düşünerek günde 9 saat, cumartesini tam mesai kabul ediyorum. Haftada 54 saat eder. Yani 9 saat için çalışanlarınıza mesai verme durumunuz vardır. Kanunda 45 saat maksimum sınırdır. 45 saatin üzeri mesaiye girer. Tabiki mesainin de sınırı vardır. Sanırım yıllık 270 saat gibi birşeydi. Yani yalnız 18.30 dan sonraki saatler için değil 45 saati aşan saatler içinde verilmesi gerekir ki sizin iş yerinde cumartesi günü mesaiye girmektedir. (cumartesi tam gün çalıştığınızı varsayıyorum). Bu arada sigorta pirimleride maaştan değil asgari ücretten gösterdiğinizi de tahmin ediyorum, haksız mıyım? Sizin yanınızda çalışan kişilerin yıllık izinleride kıdeme göre arttığı sistem uygulanıyor mu? Yoksa bir veya iki senede bir sigortaya girdi çıktı yapılyor mu?
Şimdi diyecekseniz sen aç bir iş yeri seni görelim, evet bende bu şekilde kanunlara uymuya çalışsam bende başaramam , çünkü rekabetin olduğu bir ortamda, işçinin yasal haklarını kullanması çok zor. Biz yurt dışında daha doğrusu batı avrupadaki sanayi devremini yaşamadan iş alanına girdiğimiz için, çalışanda iş verende tam olarak ne hakkı olduğunu bilmiyor. Sanayi devriminden önce insanlar 7 gün 12 saat çalışırken; sanayi devriminden sonra insanlar 5 gün çalışmaya iki gün tatile odaklandılar. Hafta sonu kavramı oluştu. Yahudi ve Hristiyanlar için kutsal olan iki gün dinlenme ve tatil günü seçildi. Türkiye ise bu sistemi kopyaladı alt yapısı olmadan aldı.İş hayatı rekabeti getirince cumartesileri de niye çalışmıyoruz, işler yetişmiyor bahanesiyle cumartesileri yarım gün , daha sonraları tam güne çıktı. Şimdi pazar günleri de işler yetişmiyor diye mesaiye başlandı. Yani dönüşüm son hız gidiyor. Cumartesi yarım gün çalışmaktan şikayet edenler bir 10 yıl sonra yarım gün çalışan şirketi zor bulacaklar. Hele taahhüt sektöründe ise pazar günü bile her an iş olabilir durumdadır. Hatta iş verenler cumartesi akşamına kadar çalışmış elemanına pazar niye gelmiyorsun diyebilir hala gelmiştir. Yoğun tempodan iş verenler bile bıkmıştır. Ülkemizde sanayi, devrimi ters yöne doğru ilerlemektedir.
Komünizm çöktüğü gibi bu kapitalist sistemde çökecektir. Avrupada göstergelerde böyledir.Tek fark orda çalışan kesim haklarını bilmekte ve arayabilmektedir. Siz bir fransa, ispanya, yunanistan, portekiz yada slovenya gibi ülkelerde, şu an büyük ekonomik sıkıntıları olan ülkelerdir bunlar... Bu ülkelerde haftanın 6 günü günde 9 saat çalışan şirketinize eleman bulamazsınız. Cumartesileri ve resmi tatil günleri çalışmak gibi bir duyguları yoktur. Çalışanlar çok iyi ek ücret almak kaydıyla yapabilir. Orda da rekabet orda kapatilist sistem vardır ama eleman kendi değerini bilmektedir. sosyal haklarının çiğnenmesine izin vermez. Bizim burda örnek olarak yeni mezun mühendis bir kişi iş bilmez, işi öğrensin 1000 lira bile çok denmektedir. Oyasa bu kişi üniversite sınavı girmiş diğer bir çok adayı geçmiş ve yoğun bir eğitim aldıktan sonra mezun olmuştur. Piyasanın istediği mühendis tipi ile üniversitedeki verilen eğitim bir alakası olmaması sebebiyle bu yeni mezun bireyde kendini mahçup hissetmekte ve komik rakamlara çalışmak durumundaır. Teknikeride teknisyenide aynı durumdadır.
Şöyle iki örnek verceğim, biri kendimden biri başkasından; Yaklaşık 3 ay önce benim çalıştığım kuruma (KİT) bir elektrik teknikeri arkadaş düz memur kadrosundan işe girmiş, yaklaşık 3 yıldır piyasada elektrik teknikeri olarak çalışmış başladık muhabbete. Sordum niye düz memur olarak girdin? Oda dedi teknik eleman çok zor girebiliyor devlete bende düz memur olarak girdim. Maaşım 1640 lira, haftada 40 saat temiz ortamda çalışıyorum. Cumartesi pazarım tatil, bir ömür iş garantim var, piyasa 3 yılın sonunda 1200 liraya ulaşabildim, haftada 70 saat ortlama çalışıyordum. Baktım böyle gitmez kpss ye denedim ve atandım dedi. Yaklaşık 2 yıldır istediğim kızı vermeyen baba develete girince bana haber gönderdi ve şimdi nişanlıyız, üstelik teniker ünvanına geçmeyi düşünüyorum o zaman maaşım 1850 lira civarı olacak dedi.
Kendimi söyleyim, itü mezunu elektrik mühendis 7 yıl piyasada mühendislikten sonra, EÜAŞ (KİT) kurumuna geçmiş burda da yaklaşık 2,5 yıldır çalışan birisiyim.Maaşım 2.800 lira civarında, kpds sonuçuyla 3.100 tl civarına gelicek, eşimde mühendis oda TEİAŞ (KİT) çalışıyor oda aynı ücreti almakta. 7 yıl sonunda niye kamuya geçmek istedim. Bu piyasada insan odaklı bir sistem olmayışı, hep çalış hep çalış emriyle bir yaşam istemedim. Taahhüt gibi mesai çok bir sektörde çalışmam belki hataydı ama işimi severek yapıyordum bu da işi sevmek işin kölesi olacak anlamına gelmezdi. O kadar yoğun çalışmaya başlamıştım ki, eşimin yüzünü göremiyordum. O sırada eşimde özelde çalışıyordu ve inanın birbirimizi zor görüyorduk. Evliliği sürdürebilmek için radikal bir kararla kamuya geçtim. 1 sene sonra eşimde kamuya geçti. İş hayatım boyunca yaptığım en doğru karar devlete geçmemdi. Maddi olarak evet kayıptayım ama yaşam kalitem çok büyük düzeyde arttı. Entrasan bir nokta ama maddi olarak gelirim düşmesine rağmen yaşam standartlarım daha yükseğe çıktı. Çünkü zamanı kazandım. Kendi yaşadığımı hissettim. Haftasonu cuma akşamından eşimle birlikte haftasonu tatiline gitmek çok güzel bir duygu. Yıllık izin, bayram izni ve dışardaki bazı insanları tahmin edemediği olanaklar. (Teknik yurt dışı gezileri...)
Demek istediğim ben eğer biraz daha insanca çalışma şartları olsaydı, bu sektörde çalışırdım, diğer tekniker arkadaşta ve sayısız diğer teknik elemanda. İnsanlar artık özel sektörde teknik alanda kaçma eğiliminde, birisi kamuya, birisi bilişime, biriside ilaç sektörüne kaçıyor. Düiğer alanlarda iş bulamayan kişlerde kerhen teknik hizmetlere geliyor. Bu da eleman kalitesinin düşmesine, elemanların uzun süre çalışmamasına veya başka alanlarına kaçmaya sebep oluyor. Eleman sorunun düzelmesi için, yani kaliteli ve bu iş hakkıyla yapacak kişlerin bu sektörü tercih etmesi için çalışma şartları ve ücret yapılandırılması baştan düzenlenmesi gerekir. yoksa bu dedğimiz durumlar artarak devam edecektir. İş veren çalışanlardan, çalışanlar ise iş verenden şikayetçi olmaya devam edecektir.