dün resmi tatilmiş neyse sıkıntı yok, dinlendim. bu sabah bankalarıma gidecektim. kahvaltı tv derken, sıra çay keyfi ve bilgisayar yaptım. facebookta kuzenimin vefatı ile yıkıldım, benden 6-7 yaş gençti. beyin kanamasındanmış. ışıklar içinde uyusun. hayat devam ediyor, ilk bankama gittim. eh işte bekledim ama işlerim oldu. sıra benzin alıp bodrum'a inmekte. bu sıcaklarda ve trafikte hiç çekilmiyor. neyse batıkta 100 $ vardı geri döndü cebimde kötü yola düşmesin diye bankama yatırayım dedim. normalde pek sıra olmaz ya bu gün önümde 3-4 kişi vardı. bende yatırım danışmanımın yanına üst kata çıktım. eksik talimatım varmış onu verdim, bir iki düzeltme filan derken, gözüme oldukça kısa şortlu bir kız takıldı yaşı benim kızımdan ufak ama göz takılıyor işte. neyse işim bitti, alt kata indim vezne sıramı beklerken. gözüm vezne sırasında o kıza takıldı. yanındakini ilk önce babası sandım. yanılmışım meğer benle akran olan adam sugar daddy imiş. hem güldüm, hem de üzüldüm. hangisine gülüp, hangisine üzüldüğümü anlamadım ya neyse. hayata biraz kızdım, ölen gidiyor kurtuluyor mu ne? ya kalan bizler hangi adalete, hangi düzene inanacağız? vefat eden kuzene ışıklar içinde uysun dedim, sugar daddy ye bol kazanç diledim. çıtıra yaşının yettiği yere kadar yeni sugar daddyler diledim. ben ise o sıcaklara kapılmadan eve döndüm ve kötü günümü, daha da kötü geçmesini sağlayan mideme teşekkür ederek geçirdim.