Keşke mühendis olmasaydım...!

hissetiğiniz havayı biraz daha açıklamak istiyorum.hissettiğiniz hava verilen emeğin geri dönüşünün olmadığının rahatsızlığıdır. bahsettiğiniz mühendisler küçümsenemeyecek kadar emek vermiş bir yerlere gelmiş bir ünvan almış insanlar. sadece emek verdikleri alanlar uygulama alanı olmadığından , eğitimdeki sorunlardan birşey öğrenenemiş , emek vermemiş gibi görünen insanlar. siz o açıdan onu görüyorsunuz bende bu açıdan yeni mezun mühendisin tecrübesizliğini kullanarak ,birikmiş bilgilerine güvenerek , mühendis çokluğunu fırsat bilerek mühendisleri aşağılayan , bilgisiz olduğunu iddia eden , yetişmesi için yıllarını vermesi (az ücret çok iş) gerektiğini söyleyen ustalar , iş verenler görüyorum.

mühendislerin hemen hemen hepsi en basitinden plc bağlamasını bilmeden mezun oluyor.Bu cahilliğinden değil bunu görmemiş olduğundandır. bana şimdi diyeceksiniz ki araştırmak lazım vs. bende derim ki bir fakülte de ki dersleri hakkıyla verebildiğine şükreden öğrencilerin başka bilgileri araştırmaya pek vakti yoktur. diyeceksiniz ki biryerde çalışması gerekir. bende derim ki insanın hayatında ki en güzel yılları okul+iş olarak geçirmesi de doğru birşey değil (maddi durumu çok kötü değilse).yani bir elektrik-elektronik mezunu bütün iş alanlarındaki bilgileri dört yıla sığdıramaz. geçen gün birisi bana trenlerde kullanılan gerilim kaç volt diye sordu bilmiyorum dedim nasıl mühendissin dedi bu genel olarak bakış açısı hakkında bilgi verebilir.

özet olarak yeni mühendislerdeki geçiçi bilgisizliği silah olarak kullanmayın. Ve şundan emin olabilirsiniz ki ben eminim mezun olan (önce öss/ygs gibi aşamaları sayılı insanların arasına girerek geçip sonra da üniversitede verilen tüm dersleri geçmiş) her mühendisin bu geçiçi durumu fazla uzun sürmez.

tabi şu da var her horoz kendi çöplüğünde öter istersen profesör ol markete girdiğinde patron marketin sahibi. çözdüğün diferansiyellerin hiçbir önemi yok orda. kaliteli peyniri bilmiyorsan cahilsin.

genel olarak mühendisliği basite indirgeyenlere bir tavsiyem olacak. yol açık herkes buyursun kimse kimseyi kovmuyor üniversitelerden. derse devam zorunluluğunuz da yok. birinci öğretim olsan bile ikinci öğretimden de derse girebiliyorsunuz.iş+okul olabilir yani. ki zaten sizlere ağır gelcek birşey değil bu.(üstüne alınmasın kimse genel olarak forumda gördüğüm görmediğim gerçek hayatta gördüğüm görmediğim mühendisliği basite indirgenlere sözüm)
dostum eger bu lafı üstüme alsa idim şunu söyleyebilirdimki : yahu amma da yücelttiniz bu mühendisliği .. biraz ayaklarınız yere bassın tamam önemli bir meslek ve çeşitli iş dalları mevcut ama herkes okuyup mühendis olabiliyor yahu.....
 
Sayın Demiray Teknik

Yazdıklarınızı okuyoruz ama bilimsel ve temel olarak olayları değerlendirdiğimden eleştirmek istedikleriniz zaten bizim yazılarımızda bulunmakta.

Evvela bu konularda derinlemesine tahliller yapılmalı. Sorumluluğu siz kafanıza göre mühendise vb yerlere atamazsınız. O Trabzon daki köprüden Demiray sorumlu desek belki hiç üstünüze alınmazsınız. Ama gerek bir önceki nesil ve gerek şu an yaşayanlar o kadar çok şeyden sorumlu ki; belki de psikolojik bir savunma olarak hep bir sorumluluk atfında bulunmaktalar.

Sorumluluk dediğiniz her toplumda insanların bunu dağıtışlarına göre yapılmaktadır. Sizin göremediğiniz ne kontroller yapılmakta ve ne kadar uzman insan bunun yapılışını ve sağlamlığını kontrol etmekte. Sorumluluk asla bir çizimi kontrol etmesi gereken mühendisle sabit değil, ki bu sorumluluk zaten iş düzeni ve ilerleyişi ile gerekli kişilerin üzerindedir. Mesela Alfred Nobel araştırmalarında laboratuvarını uçurmuştu.. Bilim adamı sayılır, mühendisten üstün sayılır( ki mühendisi bir mertebe saymakta değilim) sordunuz mu sen nasıl bilim ehline ödül dağıtacak Nobel kurumu nu kuracaksın diye bu zata? Konuşmalarınızda her daim Avrupai eğitim ve sorumluluk dağıtımının kaynak olduğu atıflar var. Bu kültürlerin(?) anlayışlarının buralarda geçerli olacağı diye bir doğruluk yok.. Zaten bu tür yozlaşmalar işleri karıştırmada.. Biz her zaman alime hakkını iade etmeteyiz. Kimseyi kısıtlamıyoruz. Buna rağmen sorumluluk eleştriniz neden yanlış tarafta??

Tv spikerlerinin kendilerini Araştırmacı Gazeteci diye tanıttığı basından haber kukleleri sunmuşsunuz. Zaten inanmazsak tekrar ederler, yaptıkları basit. Anlaşılıyor ki size haberde nerede bu mühendisler demişler.. Yoksa size sorduk mühendis mi yapmış bu köprüyü diye; siz de ameleler mi yapmış diye cevap verdiniz. O köprüleri ameleler yapıyor, başlarında teknikerler vb. Mühendis nerede? Vinç getirip bir yerlere taşıtıyorlar. Kaldıramayan vinçlerle trafiği alıkoyup belki kazalar yapıyorlar.. Öyle bir sorumluluk ki, sadece çizimini gördüğü bir nesnenin yaşam boyunca ebeveyni olsa bu kadar muhattaplık almaz... İş yönetiminde gidişatın düzeninde etken birçok nicelik vardır. İnsan kontrolü de bunlardandır. Burada insanları kontrol edenler vb daha ne etkenler var. Tecrübe tek başına birikim değildir. zekinin, başaranın önüne inşAllah(c.c.) hiç kimse duramaz.

Mühendislik bir anlayıştır. Hesaptan gelen ismi özel olarak makine ve elektronikte kendisini bulur, ve temel olan tüm tasarım araştırmaları ile ilgilenir. Bu anlayışın mertebesini iade etmek, "sorumluluk" yanılgısından uzak, ilmine münhasırdır. Temel bir mühendislikte tüm tasarım yollarını birleştiren bir mühendis de sizin sorumluluk anlayışını tatmin etmeyebilir. Çünkü olumsuz bir gelişmeyi aleyhte delil olarak kullanmaya hazır gibisiniz. Mühendislik mertebesini iade edebilmek için önce ne olduğunu bilmek gerekir.

Küçük alemlerde kendi yaptıklarını değerlendirmek için kendilerine savunma üreten anlayışlar her daim yanlış olduklarını göreceklerdir. İnsanların menfaat için yaptıkları kabuller hakikati değiştirmek bir tarafa, göklerdeki mertebesini bile göremez.

Yoksa ki, düşük kabullerin temel aldığı kaynakların; doğruluğunu, hatalarını kim denetleyebilir? Zaten kabul ettiği birşeyi, mihrak saydığını insana nasıl kontrol ettirebilirsiniz, baskın ve sabit fikirli anlayışlarla...

Mühendisin durumu pozisyonları konuşulmalı. Herhangi bir mühendis değil genelde olması gereken ve kalitelilerden bahsettik. Mesela üniversiteyi bitirenlerin bir kısmında da üniversiteler arasında bir fark olamaz gibi bir mantık oluşuyor. Bu tip anlayışlar düşünmeye kapanma sonucudur. Her yerde ve seviyede hiterarşi bulunur.

Konu anlayışlar ile konuşulmalı. Tekniker, meslek lisesi, vb tüm arkadaşlara hürmetler sunarız. Zekilerin ortaya çıkarılmasında yakın veya uzak sınırların setleştirilmesi değil; iletişimin arttırılması önemlidir. Köylerde vb yerlerde zeki insan arayan teşkilatlar duyulur. Kaldı ki köyden biraz daha bilime yakın okullardaki zekilerin bulunmasına ne engel olabilir? Bu internet ortamı bu amaçla da kullanılamaz mı? Bir şey yerine daha güzeli anlatılamaz mı?

hayırlı günler dileriz.
 
Mrb abiler bu sene mekatronikten mezun olacam inşallah ama yazılarınları okuyunca acaba yanlış bölümmü seçmişim diye düşünüyorum ama pes etmek yok sonuna kadar mücadeleye devam, mühendislik konusuna gelince çok abartılıyor bence he okumuş bitirmiş saygımız var teknikerleri kimse görmüyo yanlış değilmi sizce bizlerde mühendislik yolunda ilerleyen kişileriz bu ülkede okumak suç olmaya başladı mühendis mühendis diye gözlerinde büyütmüşler he mühendis derken genel konuşmayalım ben ne mühendisler gördüm eve gitmeyim fabrikada yatıp yazılım yapan ne mühendisler gördüm kontrolkalemi anahtar tutamayan, benim liseden çıkan sözde (teknisyen) dersiniz abim var plc'ye hikaye kitapı yazar gibi programlıyo robotlara takla attırıyo demekki neymiş insanın kendinde bitiyo tabi ülkemizde kağıt önemli saygılar herkese
tamda tartışılan noktalara değinmişsiniz. tekniker ile teknisyen arasındaki fark fazla değil.meslek lisesi ve myo ikiside teori olarak ileri gitmeyen pratiğe dönük eğitim veren okullar.fakat mühendis ile teknikeri karşılaştırmak doğru olmaz.ortalama 23-24-25 yaşlarında mezun olmuş mühendisleri ele alırsak bu yaştan sonra onlardan kontrol kalemi tutmasını bekleyemessiniz. fakat meslek liselerinde eğitim görmüşler için durum farklıdır. onlar lise 1 de başlarken pratik uygulamalara mühendislerin okuldaki en büyük pratik uygulaması dirençli devreleri kurmaktır. ki bunuda yaptıklarında yaşları 20-21 arası. Malesef ki bu şaka değil 25 yaşındaki mühendise işi öğrenmek için matkabı eline alacaksın , panoyu bağlayacaksın diyen işverenler var.

yani bu olaya matematikteki kümelerden örnek vermek istiyorum. mühendis kapsar teknisyen/tekniker mantığı yok. hatta mühendis ile teknikerin kesişimi bile yok. mühendis kontrol kaleminden anlamaz tekniker de runge-kuttadan :) ben mezun olduğumda buat nedir bilmiyordum. tekniker ise mezun olduğunda laplace nedir bilmiyor :)

kimse okuldan çıkar çıkmaz birşeylere takla attıramaz. herkesin her alanda bir pişme süresi vardır. bir de şunu da belirtmek isterim mühendisliği plc programlamak olarak kısıtlamayınız. artık iş başvurularında dikkatinizi çektiği üzere PLC PROGRAMYALABİLEN ELEMAN aranıyor. mühendis değil.

*bunların hepsi eğitim sisteminin sorunları olabilir . ama olmayadabilir belki böyle olması gerekiyordur. bilemiyoruz.
 
Sayın Demiray Teknik

Yazdıklarınızı okuyoruz ama bilimsel ve temel olarak olayları değerlendirdiğimden eleştirmek istedikleriniz zaten bizim yazılarımızda bulunmakta.

Evvela bu konularda derinlemesine tahliller yapılmalı. Sorumluluğu siz kafanıza göre mühendise vb yerlere atamazsınız. O Trabzon daki köprüden Demiray sorumlu desek belki hiç üstünüze alınmazsınız. Ama gerek bir önceki nesil ve gerek şu an yaşayanlar o kadar çok şeyden sorumlu ki; belki de psikolojik bir savunma olarak hep bir sorumluluk atfında bulunmaktalar.

Sorumluluk dediğiniz her toplumda insanların bunu dağıtışlarına göre yapılmaktadır. Sizin göremediğiniz ne kontroller yapılmakta ve ne kadar uzman insan bunun yapılışını ve sağlamlığını kontrol etmekte. Sorumluluk asla bir çizimi kontrol etmesi gereken mühendisle sabit değil, ki bu sorumluluk zaten iş düzeni ve ilerleyişi ile gerekli kişilerin üzerindedir. Mesela Alfred Nobel araştırmalarında laboratuvarını uçurmuştu.. Bilim adamı sayılır, mühendisten üstün sayılır( ki mühendisi bir mertebe saymakta değilim) sordunuz mu sen nasıl bilim ehline ödül dağıtacak Nobel kurumu nu kuracaksın diye bu zata? Konuşmalarınızda her daim Avrupai eğitim ve sorumluluk dağıtımının kaynak olduğu atıflar var. Bu kültürlerin(?) anlayışlarının buralarda geçerli olacağı diye bir doğruluk yok.. Zaten bu tür yozlaşmalar işleri karıştırmada.. Biz her zaman alime hakkını iade etmeteyiz. Kimseyi kısıtlamıyoruz. Buna rağmen sorumluluk eleştriniz neden yanlış tarafta??

Tv spikerlerinin kendilerini Araştırmacı Gazeteci diye tanıttığı basından haber kukleleri sunmuşsunuz. Zaten inanmazsak tekrar ederler, yaptıkları basit. Anlaşılıyor ki size haberde nerede bu mühendisler demişler.. Yoksa size sorduk mühendis mi yapmış bu köprüyü diye; siz de ameleler mi yapmış diye cevap verdiniz. O köprüleri ameleler yapıyor, başlarında teknikerler vb. Mühendis nerede? Vinç getirip bir yerlere taşıtıyorlar. Kaldıramayan vinçlerle trafiği alıkoyup belki kazalar yapıyorlar.. Öyle bir sorumluluk ki, sadece çizimini gördüğü bir nesnenin yaşam boyunca ebeveyni olsa bu kadar muhattaplık almaz... İş yönetiminde gidişatın düzeninde etken birçok nicelik vardır. İnsan kontrolü de bunlardandır. Burada insanları kontrol edenler vb daha ne etkenler var. Tecrübe tek başına birikim değildir. zekinin, başaranın önüne inşAllah(c.c.) hiç kimse duramaz.

Mühendislik bir anlayıştır. Hesaptan gelen ismi özel olarak makine ve elektronikte kendisini bulur, ve temel olan tüm tasarım araştırmaları ile ilgilenir. Bu anlayışın mertebesini iade etmek, "sorumluluk" yanılgısından uzak, ilmine münhasırdır. Temel bir mühendislikte tüm tasarım yollarını birleştiren bir mühendis de sizin sorumluluk anlayışını tatmin etmeyebilir. Çünkü olumsuz bir gelişmeyi aleyhte delil olarak kullanmaya hazır gibisiniz. Mühendislik mertebesini iade edebilmek için önce ne olduğunu bilmek gerekir.

Küçük alemlerde kendi yaptıklarını değerlendirmek için kendilerine savunma üreten anlayışlar her daim yanlış olduklarını göreceklerdir. İnsanların menfaat için yaptıkları kabuller hakikati değiştirmek bir tarafa, göklerdeki mertebesini bile göremez.

Yoksa ki, düşük kabullerin temel aldığı kaynakların; doğruluğunu, hatalarını kim denetleyebilir? Zaten kabul ettiği birşeyi, mihrak saydığını insana nasıl kontrol ettirebilirsiniz, baskın ve sabit fikirli anlayışlarla...

Mühendisin durumu pozisyonları konuşulmalı. Herhangi bir mühendis değil genelde olması gereken ve kalitelilerden bahsettik. Mesela üniversiteyi bitirenlerin bir kısmında da üniversiteler arasında bir fark olamaz gibi bir mantık oluşuyor. Bu tip anlayışlar düşünmeye kapanma sonucudur. Her yerde ve seviyede hiterarşi bulunur.

Konu anlayışlar ile konuşulmalı. Tekniker, meslek lisesi, vb tüm arkadaşlara hürmetler sunarız. Zekilerin ortaya çıkarılmasında yakın veya uzak sınırların setleştirilmesi değil; iletişimin arttırılması önemlidir. Köylerde vb yerlerde zeki insan arayan teşkilatlar duyulur. Kaldı ki köyden biraz daha bilime yakın okullardaki zekilerin bulunmasına ne engel olabilir? Bu internet ortamı bu amaçla da kullanılamaz mı? Bir şey yerine daha güzeli anlatılamaz mı?

hayırlı günler dileriz.
sevgili dostum..
ilgili haberde mühendisler adına tek kelime bile edilmedi... mühendislerin bu işten sorumlu olması gerektiği savını ben ortaya attım... bir bina bir eser ortaya çıkmadan önce bunun bir çizimi bir deteylandırılması yapılıp ilgili makamlaradan izin alınmıyormu...izin alındıktan sonra mühendisler kalfaya çavuşa nezaret etmiyorlarmı kontrol mühendisliği diye bir kavram yokmu.. projeyi çizen bir mühendis değilmidir kabulu yapanlar içinde bir mühendis yokmudur... burda benim irdelemek istediğim türkiyedeki mühendislik niteligidir..
 
tamda tartışılan noktalara değinmişsiniz. tekniker ile teknisyen arasındaki fark fazla değil.meslek lisesi ve myo ikiside teori olarak ileri gitmeyen pratiğe dönük eğitim veren okullar.fakat mühendis ile teknikeri karşılaştırmak doğru olmaz.ortalama 23-24-25 yaşlarında mezun olmuş mühendisleri ele alırsak bu yaştan sonra onlardan kontrol kalemi tutmasını bekleyemessiniz. fakat meslek liselerinde eğitim görmüşler için durum farklıdır. onlar lise 1 de başlarken pratik uygulamalara mühendislerin okuldaki en büyük pratik uygulaması dirençli devreleri kurmaktır. ki bunuda yaptıklarında yaşları 20-21 arası. Malesef ki bu şaka değil 25 yaşındaki mühendise işi öğrenmek için matkabı eline alacaksın , panoyu bağlayacaksın diyen işverenler var.

yani bu olaya matematikteki kümelerden örnek vermek istiyorum. mühendis kapsar teknisyen/tekniker mantığı yok. hatta mühendis ile teknikerin kesişimi bile yok. mühendis kontrol kaleminden anlamaz tekniker de runge-kuttadan :) ben mezun olduğumda buat nedir bilmiyordum. tekniker ise mezun olduğunda laplace nedir bilmiyor :)

kimse okuldan çıkar çıkmaz birşeylere takla attıramaz. herkesin her alanda bir pişme süresi vardır. bir de şunu da belirtmek isterim mühendisliği plc programlamak olarak kısıtlamayınız. artık iş başvurularında dikkatinizi çektiği üzere PLC PROGRAMYALABİLEN ELEMAN aranıyor. mühendis değil.

*bunların hepsi eğitim sisteminin sorunları olabilir . ama olmayadabilir belki böyle olması gerekiyordur. bilemiyoruz.


kesinlikle herkesin pişme süresi vardır, ama ne üzerinden nasıl olduğuda önemli sn i6157 mühendisler derken hepsini avuç içine almadım yazıdada okursanız dikkatlice, herşey insanın kendinde bitiyo mühendis olduysan bişeyler bileceksin aynı şekilde tekniker veya teknisyen, sahada sistem durunca bilmem bi yerlerini yırtan arkadaşlar oluyo ne oldu nerde, mühendislerin matematiği bu konuda hepsi birbirine lazım fakat sınıflandırıldığı zaman işi yapan tekniker veya teknisyen oluyo nedense maaşlarıda az oluyo, tabi ki mühendisler lazım bu ülkeye ama mühendis olan arkadaşların gördüğü matematik bizim ülkemizde pek kullanılmıyomuş, sizin dediğiniz 25 yaş üstü mühendis değil 25 yaş gurur mühendisleri benimde zoruma gider tabi kaç yıl okumuşum sonra iş bulmuşum biri bana kontrol kalemiyle iş yap diyo biri bilmem kablo çek birisi plc program yaz felan filan :) mühendis kontrol kaleminden anlamaz derken 4 yıl boşa okumuş olmalı hadi tekniker 2 yıl okumuştur rungekuttadan anlamaz, kimse mühendisle teknikeri aynı kefeye koyduğu yok zaten biri 2 yıl diğeri 4 yıl okumuş sonuçta, sonuç olarak herşey insanın kendisinde bitiyo eğitim büyük sıkıntı ülkemizde yapacak bişey yok elimizdekilerle yetinmek lazım..
 
sn .demiray teknik

verdiğiniz örnek istisnai bir durumdur. zaten durum böyle olmasa haber konusu olmazdı. bir istisnai durum da bu konuda var.
bu tarz örnekler ile bu tartışma sağlıklı sürdürülmez. Genelleme yapmadan konuşmak lazım.

örnekleri iki taraflı düşünelim.kendisini geliştirmiş mühendise ders veren elektrik ustası görmüşsünüzdür. fakat kendisini geliştiren bir tabur ustanın düzgün çalışmasını sağlayan , çalışmasını yönlendiren mühendiste görmüşsünüzdür. aynı şekilde hatalı projeye imza atan mühendis gördüğünüz gibi yanlış kablo çeken tekniker de görmüşsünüzdür. motorun sesinden sorunu anlayan usta gördüğünüz gibi gökdelen projelerinde akıllı bina projelerinde yer alan mühendisler de görmüşsünüzdür.

yani her türlü örnek bulunur.

genel olarak mühendisliği büyütmek değil de anlatmak istediğim üniversiteye girmeninde çıkmanında zor olduğudur. Ve basit değildir. herkes askerlik yapar bu askerliğin basit olduğu anlamına gelmez. sonuçta mühendislikte de 4 yıl zorlu bir maratondan geçiyorsunuz. teknikerlerin matematik sınav sorusunun 2-(-2) olduğu okulda mühendislik bölümü öğrencileri diferansiyel denklem çözmek zorunda. çünkü onların işi matematik değil onların işi problem çözmek değil onlarında laboratuvar eğitimlerinden geçmeleri zordu. çizim derslerinden geçmeleri zordu. yani tamamen mesleki.

malzeme bilgisi , elektromanyetik alan teorisi , elektronik I , sayısal analiz , işaretler ve sistemler, dif.denklemler bu dersleri ve konularını araştırın meslek ile alakasız iş hayatında karşımıza çıkmayan konular. teknikerlerin isimlerini bile bilmediği dersler. şimdi bu konularda dirsek çürütmüş birini buatın ne olduğunu bilmiyor, plc bağlamayı bilmiyor , pano yapamıyor , hangi kabloyu kullanacağını, kablo çeşitlerini bilmiyor nasıl mühendis peehh diyerek aşağılamak doğru mudur ?
 
Sayın Demiray Teknik
Son yazdığınız konular fevkalade irdelenip düzeltilebilir. Ama sorular üretip cevabını araştırmamışsınız. Yazdıklarımda tüm bunları ele alan mantıklar izah etmiştim.

Bahsettiğiniz köprüde sorduklarınız yapılmış mıdır? çizimde yapılan hatalı kısım modellenmiş midir? Gayet basitçe karmaşanın içinde bulunan bu modelde esas kontrol önemini, mukavemet, makine elemanları, ısıl gerilmeler..şekil değiştirmeler, karayolları standartları vb teşkil eder. Ama Araştırmacı olmayan gazeteciler neden bu işin detaylarını ele alıp da bir daha olmaması için çözüm aramamışlar?

Mesela "köprünün bir tarafı rampa bir yanı da merdiven olarak imal edilmeli" dendiğide hakikaten imalat eksik denemez. Sizin de ilettiğiniz gibi bir taraf merdiven bir taraf da rampa... Ama iki taraf için de bir taraf rampa ve yanı merdiven olmalıydı... İnsanlar arası çekişmenin yükselmesi nihayetinde iletişim kopuyor. Bu komik gibi göndüğünden buralara mevzu olmuş. Ama daha feci durumlar var. Mesela insanın tırmanarak çıkması gerektiği rampalarda nasıl tekerlekli sandalyede çıkabilirler? Bunlar belediyenin işleridir ve düzeni o işlerin içeriğinde ele alınmalıdır. Yani kendi kontrollerini kendileri yapmış olablirler...

Tabi bu rampa olayı çizime geçmiş mi, nasıl aktarılmış bilmiyorum ama işin yapıldığı yer imalathane. Burada bir tarafı rampa diğer tarafı da merdiven yapan işçiler, çavuşlar ve daha niceler.. Çalışırken an be an ister kullanarak ister seyrederek görenler birebir temas halindekiler... Gazeteci bunları sorgulamalı ki iletişim kopukluğunun boyutu anlaşılsın.

Yoksa ki bize alayışı geliştirmek düşer; şeytanı defetmek her insanın üzerine sorumluluktur.
Hz. İsa radıyAllahü Anh, başına yarım kerpici yastık yaparak uyumak istediği zaman bu lanetli yaratık görünmüş. "Kerpicimi aldın. Bütün dünya benim olduğuna göre o da benimdir" deyince Yüksek Hazret kerpici fırlatmış ve yaratık da defolmuş.

İletişimi arttırmak için daha önceki mesajlarda verdiğim linklere bilim sahasının erbaplarını ve tüm fikir sahiplerini ve de izlemek isteyenleri davet eder; Başarılar dileriz.
 
:)cevabı sonundan başliyarak vereyım sızı tebrık edıyorum ben kinamıyorum:) muhendisliğin gereğini yapmışsınız dıplomayla kalmamışsınız tek hatanız siyasetı işinize karıştırabılırsınız ama burada bence olmaz siyaset gırerse burada forum alt ust olur umarım hatanızı anlamışsınızdır ha siyasetı karıştırdığınızdan dolayı pişmanlık duyduğunuzu yazsaydınız tek kelıme konuşma hakkım yoktu ama şimdı var ustelık kiniyorsunuz benı kinamak yerıne burada kaç kişinin nefretını kazandınız o durumu kınayın herkesın goruşu duşuncesı kendıne siz okadar yıl dırsek çurutup tertemız formumuza siyaset karıştırırsanız bende yazarım yazdıklarımında arkasındayım hala yazdığınız o siyası kelımenın arkasındaysanız başarılar dılıyorum (özeldende lutfen yazma bizim gizli saklı bışeyımız yok )
Cevabım tekin126 beyedir bir öğrenci müh. diploması alarak MÜH. OLMAYA HAK KAZANIR hemen mühenis olamaz ama o olay olduğu sırada mesleki bilgim teoride çok iyiydi şimdi ise pratikte eklendi. O olay ağarıma gitti ve 1 yılda aranan elemen oldum AG, OG proje tasarımı çizimi, hesabı ve uygulamasında 3 ayda kendimi yetiştirdim 10 ay sonra o işi bıraktım şu an kurumsallaşmış bir işletmede makina enerji uzmanıyım. Elek motorları hakkında herşey, klasik kumanda sistemlerinden, otomatik kumanda sistemlerinden, motor sürücülerinden (inverterler), PLC sistemlerinin bakımı yazılımı hakkında herşey (sadece s7 200 ve 300 var omron ve diğerlerine bakamadım ) , proje okuma becerisi, ileri seviyede Autocad ve matlab bilgisi var yaşım itibariyle mesleki bilgim yeterlidir ve de şuan elektrik sistemlerinde LED' lerden oluşan harmonikleri süzmek için kendi başıma arge yapmaktayım bu konu hakkında birşeyler geliştirirsem çalışmamı direk yabancılara satıcam sebebi bellidir mümkün olursada yurt dışına göçücem.. gençleri vatanına küstürün aferin size yani bi insana diploma almayla mühendis olunmaz diyemessiniz, diyecekseniz bile o insanı tanımanız lazım .. tekin bey.. sizi kınıyorum
 
:)cevabı sonundan başliyarak vereyım sızı tebrık edıyorum ben kinamıyorum:) muhendisliğin gereğini yapmışsınız dıplomayla kalmamışsınız tek hatanız siyasetı işinize karıştırabılırsınız ama burada bence olmaz siyaset gırerse burada forum alt ust olur umarım hatanızı anlamışsınızdır ha siyasetı karıştırdığınızdan dolayı pişmanlık duyduğunuzu yazsaydınız tek kelıme konuşma hakkım yoktu ama şimdı var ustelık kiniyorsunuz benı kinamak yerıne burada kaç kişinin nefretını kazandınız o durumu kınayın herkesın goruşu duşuncesı kendıne siz okadar yıl dırsek çurutup tertemız formumuza siyaset karıştırırsanız bende yazarım yazdıklarımında arkasındayım hala yazdığınız o siyası kelımenın arkasındaysanız başarılar dılıyorum (özeldende lutfen yazma bizim gizli saklı bışeyımız yok )

Ewet lafımın arkasındayım ama hatalıyım kabul ediyorum olayı anlatırken x partisi demem lazımdı Tekin126 bey haklısınız. Ayrıca size olan cevabımı tartışma platformunada yazdım bizimde içimiz dışımız birdir. Okumanızı garantiye almak için özeldende msj gönderdim özelden msj göndermemin nedeni budur. Size iyi çalışmalar dilerim...
 

Forum istatistikleri

Konular
129,047
Mesajlar
922,830
Kullanıcılar
451,316
Son üye
ccc7

Yeni konular

Geri
Üst