nukleersantral
Katılımcı Üye
- Katılım
- 14 Ara 2016
- Mesajlar
- 295
- Puanları
- 56
- Yaş
- 31
Eminim ki bu zavallı ülkemizde elektriğini suyunu açık bırakıp boşuna harcayan kimse kalmamıştır. Tabi aylık elektrik faturası tutarını 1 saatte kazanan birileri varsa ve onlar gereksiz tüketim yapıyorsa bilemem. Zaten yapılan zamlar da onları etkilemez. İsraf tabi ki çok kötüdür, haramdır. Ancak kemer sıkmaktan bu vatandaşın bağırsakları düğümlenecek bunu da unutmayalım. Dolayısıyla "Dar gelirli vatandaşı korumak" diye bir zam bahanesi olamaz.
Diğer konu; İklim değişikliğiymiş, küresel krizlermiş, vs vs bunların hepsi bizim inancımızla ters düşen şeyler. Yani bunlar yok demiyorum, sadece sonuçlarından korkmak çok manasız. Dünyanın zaten bir sonu var ve saniyesine kadar belli. Ne artan kaynak tüketimi, ne klima vs kullanımına bağlı küresel ısınma yada buzulların erimesi vs saçmalıkları bu tarihi ne 1 sn öne çekebilir, ne de 1 sn geriye atabilir. Eğer bir kaynak tükenecekse yerine yenisi çoktan hazırlanmıştır bile. O yüzden insanlığın sonu gelecek, kaynaklar tükenecek saçmalıklarına inanmamanızı tavsiye ederim.
İklim değişikliği, küresel krizler, buzulların erimesi gibi olaylar kıyametin habercisi olabilir ancak kendisinin yanına bile yanaşamaz. Dolayısıyla kimse dünyanın sonu bir saat önceye yada bir saat sonraya değişiyor demiyor. Yaşam değişiyor. İnsan oğlu yaratılanlara verdiği zararların sonuçlarıyla yüzleşmeden göçüp gidecek mi sizce bu dünyadan?
Siz yada çocuğunuz değil belki torununuz yada onun çocuğu, çeşmelerden su akmadığı, su için devletin kurduğu merkezi istasyonlardan kontenjan ile su alabildiği zamanlar geldiğinde sizce atalarının arkasından nasıl güzel dilekler ileteceklerdir değil mi?
Yada dünyada sınırlı sayıda ve çok az kalmış olan gergedanları, filleri, su aygırılarını hiç bir zaman görme fırsatları olamadığında, bu hayvanları sadece tarih ve bilim kitaplarında okurlarken de yine atalarının arkasından nasıl güzel dilekler ileteceklerdir değil mi?
Yada atalarının atmosfere doldurduğu karbondioksit gazı yüzünden doğan her çocuğun astım hastası olacağı zamanları bir düşünün.
Her gün her yeri yıkıp dağıtan, günlük bir standart haline gelebilecek olan yağmur fırtınalarını, yumruk büyüklüğünde dolu fırtınalarını bir düşünün.
Daha listelenebilecek bir yığın şey var.
Belki öyle bir zaman gelecek ki benim şuan bu mesejı yazmak için harcadığım enerji yüzünden bir kaç yüz insan canından olacak. Ben bunu hiç bir zaruriyrtim olmadığı halde keyfi olarak yapmış olacağım
Sizce bunlar kul hakkına giriyormudur, giriyorsa hepimiz nasıl ödeceğiz bunları.
Ek olarak;
Ülkemizin geride kaldığı en önemli şeylerden birisi nükleer santrallerdir. Bu gün elektriğin arttığı gibi yarında buğday, arpa, un, şeker fiyatları açmaya başlayacak. Çünkü üretim her geçen gün artması gerekirken azalıyor.
http://www.hazardernegi.org/cevre-nukleer/
Son düzenleme: