İNANMAYACAKSINIZ!!!
VİRÜSÜ YOK EDEN DİĞER YÖNTEMLERİ BULDUM!!!
AÇIKLIYORUM!!!
O kişi açıkladı!!!
O müziği dinledi!!!
O kişi konuştu!!!
Müzikle tedavi mümkün mü? Kimler müzikle tedavi olabilir? Hangi müzik türleri tedavide daha etkilidir?
Bütün bu soruların yanıtını yazı dizimizde bulabilirsiniz!
Kaniat ve Kara Delikler şokta!!!
Müziğin virüs üzerindeki yıkıcı sır etkisi çözüldü!!!
Tedavi hayaldi gerçek oldu!!!
Virüs yalan oldu!!!
Uygulayanlar memnun!!!
Bazı yorumlar: "İlk başta inanmamıştım ama sonra inandım!!!", "Kayınvalidemde işe yaradığını görünce denedim, sonuçlar şaşırtıcıydı!!!", "Bu kadarını beklemiyordum!!!", Bence bunu herkes yapmalı!!!", "Bugün olsa yine yaparım!!!"
Olay şöyle gelişti;
Ev halkı her günki rutinlerini yapıyor, birazda miskinleniyordu. Rıza Bey yine tuvalette uzun kalıyor, o, her zaman yaptığı gibi klozet kapağının üzerinde keyifle sabah gazetesini okuyordu. Arada, bağırsağının en dip köşesinde sıkışan gaz paketlerini tedricen salıyor, saldıkça oh! çekiyordu. Dört kişilik ailenin ufak çocuğu yine muzurluk peşinde koşuyor, evin muhtelif köşelerine işiyordu. Evin annesi kahvaltı bulaşıklarını yeni yıkamış, bir budist sabrıyla "müge anlı ile tatlı sert" programının başlamasını bekliyordu, reklamlar uzadıkça "elinden oyuncağı alınmış bir çocuk gibi" öfke nöbetleri geçiriyor, kendince hayıflanıyordu. O da keyif çayını almış, osuruktan aşınmış olan kanepenin döşemesi üzerinde o günün gündemi olan "köyde kim kime atlamış" merak ediyordu, haklıydı da. İşte bütün bu sıradanlığın ve miskinliğin içinde evin kızı kulaklıklarıyla Ajdar dinliyor, dinledikçe çoşuyor, çoştukça ona bir enerji geliyordu. Sevimli evin aile mensupları virüs nedeniyle bir haftadır kötü hissediyor, kızın bu enerjisine anlam veremiyorlardı. Evin abur cuburu çok seven tombiş kızı, gdo'lu şekerleme ve zirai ilaçlı sebze yemekten obez olmuştu. Ne olduysa o anda oldu!!! Müziğin ritmine kaptıran kız, fillerin çimen üstünde tepişmesini andıran hareketleri esnasında eli bir an için kulaklığın jakına değdi. Jakın yuvadan çıkmasıyla birlikte Ajdar'ın inleyen nameleri evin içinde yankılanmaya başladı "şah şah şah dam dam dam şahdamar şahdamar ajdar ajdar ajdaaaaar". Küçük sevimli çocukla birlikte tuvaletteki Rıza Bey ve evin annesi olan Sevim Hanım oynamaya başladılar. Anne, müge anlı ile tatlı sert' in gündemi olan "köyde kim kime atlamış" programını bile unutmuş, kendini müziğin karşı konulamaz ritmine kaptırmış, mezdekeyi aratmayan figürlerle adeta raksın tarihini yeniden yazıyordu.
Bir haftalık hastalıktan eser kalmamış, evin bütün bireyleri kendilerini iyi hisseder olmuştu. İşte! o an anladılarki Şahdamar virüse damardan girmişti. Dansın hareketleriyle çoşan bünyeye oksijen atomları daha fazla giriyor, oksijenin yakıcı etkisi ve müziğin aşkıyla virüs yok oluyor ve insanlar iyileşiyordu.
Alınmaca yok arkadaşlar, biraz latife olsun.