Mühendislik Yeterlilik

Avrudaki uygulama gerçeken kulağa hoş geliyor. Ama bazı olaylarada vurgu yapmak lazım. Bunun başında bizim meslek odalarının teknik açıdan çalışan mühendislere bu yetkiyi verebilecek nitelikte personeli var mı. Pek sanmıyorum. Zaten bizim ulkemizdeki meslek odaları mesleki konular yerine daha çok çıkar amaclı kurulmuş, siyasete de al atan değişik bir kurum niteliiğinde. Başka bir de bu mühendis arkadaşlar 3 sene boyunca ne yapacak. Nasıl deneyim kazanabilecek. Ne yiyip ne içecek. Emekli mühendislerin 20-50 tl ye iş yaptığı turkiye de nasıl geçinecek.

"Uzmanlaşma"
"Bu kelimenin anlamını kavramadan, bunu anlamamış, uygulamamış, sistemin sonucu olan Genç Mühendislere "Şunu yapmalısın, bunu yapmalısın demek çok anlamsız."

Elektrik Elektronik mühendisliğinden mezun oldum.
Tüpraşta kablo çektim. Uç bağladım. Meger testi yaptım.
İzmitte bilimum yerlerde aydınlatma, kompanzasyon panosu yaptım.
PLC ile makina devreye aldım.
Onlarca işçi arkadaşımla bir sürü proje yaptık.

Ve üç yıl boyunca bunları yaptım.
Eeee. Ben mühendis mi oldum şimdi?
Bu süreçte kaç para aldım? Ne yedim ne içtim?
Devletin umrundamıydı bu?
Yada şimdi benim ve arkadaşlarımın mühendisliğini sorgulayanlar benim yaptıklarımı yaptı mı?
Ben onları yaptım diye şimdi bana bravo be hakkını verdi mühendis mi oldun dedi?

KİM?

Bana mühendis yada mühendis değil diye söz söyleyecek kurum yada kişi kim?

YOK!!

Böyle bir kurum yok.
Ben kendime yapabildiğim hesap, çözebildiğim problem , iyileştirdiğim sistem akdar mühendis diyorum.
Kimseye aksini söyletmem. Söyleyene de cavabım hazırdır.

Bilmediklerimi nasıl öğrenebileceğimi öğrettikleri için. Soruların cevabını ÇAT diye söyleyebileceğim için değil. cevabı bulabileceğim için mühendisim.

Düşünceler farklıdır. Ama eleştirirken. Ülkenizin ekonomik ve bilimsel yapısını göz önüne alın. Sonra eleştirin.

Amerikada böyle danimarkada böyle miş miş miş..

Türkiyede böyle, ŞİMDİLİK.

ve kusura bakılmasın, KABUL ETMEK GEREK!!

durceylan' Alıntı:

2001 yılında beraber çalıştığım finlandiyalı Elektrik mühendisliğinden yeni mezun olmuş olan Mr. Raimond, kurulacak mobil santralinde makinaların altına tek tek yatıyor 12,5MVA'lik generatörlerin sargılarını ölçüyordu.

- O esnada kendisine sordum. Sen mühendis değil misin? niye bir teknisyenin yapması gereken işi yapıyorsun?

- Cevabı şu şekilde oldu. Ülkemizde mühendislik fakültesinden mezun olduktan sonra aynı teknisyen gibi şirketlerde 3 yıl çalışıyoruz dedi. (Tabii ki bu bakım mühendisi olacaktı, farklı dallarda uzmanlaşma var orada) Kayıtlı olduğumuz oda ve şirketimiz bizim mühendisliğimizi onaylayacak dedi.

Bu bize şunu öğretiyor:

Eğer bir alanda uzmanlaşmak istiyorsanız. Önce o dal ile ilgili bütün detayları bilmeniz ve en alt kademedeki kişilerin bile yaptığı işleri (onları küçümsemeden) işi öğrenene kadar bizzat yapmanız gerekliliğidir.

Genişletmek için tıkla ...

Arkadaşlar!..

Hep finlandiyadan bir firmadan bahsediyorsunuz. Bu firma acaba çok iyi bir firmamı yada bu işi yalayıp yutmuş ve eğitim verebilecek bir firmamıdır. Olsa bile sadece bir örnektir. Hepimizin zaman zaman yurt dışı ile ortak projeleri olmuştur. Neden bu mühendislere takmış vaziyettesiniz anlamış değilim. Tama bir mühendisin daha önce de dediğim gibi pişmesi gerekir. Ancak bir mühendisin ben kazma kürek ile yada bir jeneratörün altında sargı ölçmesini öğrenmesine gerek olduğunu sanmıyorum. Kendimle ilgili bir örnek vereyim. Benim dayım Elektronik Yüksek Mühendisidir. Ve hatta türkiyede kendi branşındaki en iyi mühendis diyebilirim. Yeri geldiğinde üniversitelerdeki çeşitli etkinliklerede katılır. Bu adamın gerek mekanik gerekse mesleki olarak el becerileri hiçte iyi değildir ancak yapılması gereken şeyleri kağıt üzerinde çok güzel tarif ederek yaptırtabilir. EEE şimdi kötü mühendismi oldu peki. Bence hayır. Bu finlandiya mevzusuna da bir atıf da bulunmak istiyorum, şöyleki. Demekki mühendis sargıları kendisi teknisyenlerine güvenmediğinden ölçüyordu ve belki de size hava atmak için öyle söyledi. Nereden biliyorsunuz.

Yıllardır yurt dışında bir çok firma ile ortak projelere girip fabrikalarda çeşitli düzenlemeler yaptık. Yeni üretim hatlarının kurulmasına yardımcı olduk. Sadece benim için değil, tüm ortaklardan aldığımız yorum şuydu. "Biz Türkleri böyle tanımıyorduk, Sizler işinizi çok iyi yapıyorsunuz" EEE hani biz türkler iyi eğitilmiyoduk, hani yeterince kalifiye değildi!..

Malsefki bu konu bir kaç arkadaşın dediği gibi saçma sapan yerlere gidiyor. Yukarıda vermiş olduğum örnekler tamamen biz türklerin birbirlerini çekemezliğinden başarılarımızı baltalamaya çalışmasındandır. Birbirimizi ne zaman baltalamışız derseniz bu konu içinde bir çok mesaj bulunmaktadır.

Umarım bu konu daha fazla sapmaz ve bu konuyu kapatmak zorunda kalmayız.

Bence şimdiye kadar kapatılmadığı yanlış oldu; mühendislik eğitimi görmemiş insanlar mühendislik eğitimini sorguluyor. Herkes kendi işini yapsın.

arkadaslar su ana kadar yapılmıs butun yorumları okudum ve sorunlar bence su baslıklarda toplanıyo

1- muhendıs olmayan arkadasların kendı ıslerınde yaptıkları gorevlerde ne kadar onemlı olduklarının farkında olmaması

2- yıne bu arkadasların muhendıslık nedır?sorusunun cevabını bılmemelerı
3- bır muhendıs olarak katılıyorum muhendıslık egıtımının eksık olması ornegın en azından staj surelerı uzun tutulabılınır fakat muhendıs olmayan arkadasların sen muhendıs olacan sımdılık cay getır gotur dememelerı sartıyla
4- ozel sektorde ne olursan ol o ısı yapamıyorsan yetersızsen ısletme senı bes dk bıle ıcerde tutmaz


ve konuyu acan arkadasıma soruyorum

fınlandıyada butun muhendıslerı ınceledınmıde bu konuyu acıyorsun

durceylan kardeş madem iyi niyetli olarak bu konuyu açtınız o zaman aynı şeyi teknikerler içinde söylemeniz gerekir yani her tekniker insan çok mu iyi şeyler biliyo mesleği hakkında? ben bu konuda bi art niyet ararım.Madem böyle bi fikir attınız bu uygulamayı başlatmak adına önce gidin mühendislik fakültesinde okuyun sonra 3 yıl çalışın sonra sizin mühendis olup olamayacağınıza karar versinler sonra yaşadığınız tecrubeleri burada bizlerle paylaşın diyelimki ha bu iş böyle olur veya olmaz.işte size fikrinizi hayata geçirme fırsatı... (öncelikle össye çalışmaya çalışarak başlayabilirsiniz)

saygılarımla...

Her mesleğin kendine göre zor yanı, püf noktası, sorumluluğu var. Teknikerleri burada küçümsediğimiz sanılmasın ama aradaki fark anlaşılsın. Her kitap okuyan mühendis her eli pense tutan da tekniker/usta olmaz.

Bu tartışma daha önce teknik eğitimde okuyan bir arkadaşımla olan diyaloğa benzedi. O da mühendisler birşey bilmiyor, eli hiçbir şeye yatkın değil gibi söylemleri oldu. Ancak dikey geçişle bizim üniversiteye bizim bölüme geldiğinde o da anladı. Nasıl ki bir hemşire doktor olamıyorsa, nasıl ki her doktor da ameliyat yapamıyorsa tekniker de mühendisin işini yapamaz.

Mühendis demek olası tüm durumları gözden geçirmektir. Mühendis bir olaya yaklaşırken sanki geometri sorusu çözer gibi çoğu kişinin göremediği yerlere bakar. Ne kadar iyi görürse o kadar başarılı mühendis olur.

Ben 3 hafta öncesine kadar Mühendislik Tasarım Ödevi'mi yazarken kullandığım formulleri ve formullerin çıkış yollarını word ortamına aktarırken sadece %20-25 kadarı 120 adet formul etti. Bitirme tezi ile bağlantılı olmasa burada ispat olarak eklerdim. Mühendisin işi kitap-kağıt-kalem, teniker pense-yan keski-tornavida. Mühendis olmadan tekniker olmaz tekniker olmadan mühendis olmaz.

Daha önce de dediğim gibi stajyerler direkt olarak mühendislerin yanına verilmeli. Her işletmeye büyüklüğü ile orantılı mühendis çalıştırma zorunluluğu getirilmeli.

salihonur' Alıntı:

Daha önce de dediğim gibi stajyerler direkt olarak mühendislerin yanına verilmeli. Her işletmeye büyüklüğü ile orantılı mühendis çalıştırma zorunluluğu getirilmeli.

Genişletmek için tıkla ...

emonun böyle bir çalışması var diye duymuştum.işletmelere Elektrik,elek.elektr müh. çalıştırma zorunluluğu getirmeye çalışıyolarmış tabiki ne zaman böyle bişey yürürlüğe girer bilemem umarım bu çalışmalarına devam ediyorlardır.

Türkiyede teorik mühendislik eğitimi dünyanın ileri ülkelerinin gerisinde değildir. Ama iş labratuvar ortamına gelince biraz gerideyiz. Ama şunu söyleyebilirim ki bizim insanımız azimlidir, bu eksikliği çoğu itibari ile kolaca kapatabiliyor. Şimdi mühendisleri yetersiz(!) olarak mezun eden eğitim sistemi ile teknisyen ve teknikerleri mezun eden eğitim sistemi aynı değil mi? O zaman önce aynaya bakalım lütfen.

Mühendislik eğitiminde laboratuvar ortamlarının hazırlanması önemlidir. Malesef her ile üniversite kampanyasından ötürü mantar gibi artan mühendislik fakültesi sayısı, fiziki ve bilimsel çalışma ortamından yoksun olarak sadece teorik eğitim verilerek mezun sayısı çoğaltılmaktadır.

Kaç üniversitenin mühendislik eğitimi İTÜ veya Yıldız Teknik ayarındadır?

Elbetteki çuvaldızı teknik öğretmen ve tekniker yetiştiren kurumların eğitimine de batırmak lazım.

Avrupa'da teknik eğitimci olmak için mühendislik fakültesinden mezun olmak ve alanında 10 yıl çalışmış olmak gereklidir. Ülkemizde ise teknik eğitim fakültesinden mezun olan herkese teknik öğretmen ünvanı direkt olarak verilmektedir malesef.

Peki acaba tüm teknik eğitim fakülteleri Gazi Teknik Eğitim ayarında mıdır?

Meslek Yüksek Okulları ise malesef içler açısı bir durumdadır. Hele hele sınavsız geçişle beraber şişmeye başlayan tekniker balonu mesleki ve teknik eğitimi derinden yaralamıştır.

Nasıl mühendis arkadaşlarımız sevindiler mi? yoksa gerçekten bu foruma yakışır doğruları mı bulmaya çalışıyorduk?