Bu forumda, teknik bir konuda ve benim bildiğim konu ise soruya fazla gecikmeden cevap vermeye çalışırım elimden geldiğince.
Tartışma konularında ise bir süre yazılanları okurum, herkesin düşüncelerini öğrenmeye çalışırım.
Şimdi gelelim okulda öğrendiklerimiz ne kadar işimize yarar konusuna.
Arkadaşlar ben meslek lisesi okumadım. Ortaokul mezunuyum. (Şimdiki ilköğretim dedikleri ) Çok istememe rağmen o günkü koşullarda okuyamadım. Ama bu benim öğrenme hevesimi kırmadı, aksine daha çok kamçıladı. 50 yaşımda bile öğrenmeye devam ediyorum.
Henüz çıraklık döneminde, 17 yaşında iken 8 ay süreyle özel meslek kursuna devam ettim. O kursta yazdığım defter halen duruyor, ihtiyacım olduğunda açıp okuyorum. O zaman kursta benim gibi çırak olanda vardı, 35 - 40 yaşlarında ustalar da vardı. Haliyle ustalar hocaya çeşitli sorular soruyor, hoca cevaplıyor, aralarında mütaala yapıyorlardı. Bense uzaydan gelmiş biri gibi aval aval onları dinliyordum, hiçbirşey anlamıyordum. Kurs bittikten sonra bir sertifika verdiler, o sertifika ile ehliyet sınavına girdik ve ehliyeti ( yetki belgesi) aldık. Hiçbirşeyden anlamayan yetkili elektrikçi olduk. Eeee kötümü oldu ? elbette hayır, kötü olmadı. Çıraklığa devam ettik, elde çekiç murç yıllarca duvar kazıp tesisat yaptık.
Benimle birlikte çıraklığa başlayan arkadaşlar verilen işi robot gibi yaptılar hiçbirşey anlamadan. Ben ise buat bağlarken aklıma kursta çizdiğim şemalar geliyordu. Hatta o defteri iş yerine götürmüştüm, zil tesisatı yaparken defterden faydalanıyordum. Halbuki 4 daireli bir binanın zil tesisat şemasını çizerken hiçbirşey anlamamıştım.
Bu örnekleri arka arkaya sıralayabilirim.
Arkadaşlar !
Hiçbir meslek yok ki okuldan mezun olur olmaz ben bu işin uzmanıyım diyebilsin. Çalışma hayatına başlandığında beraber çalıştığı meslektaşları, ustası, şefi, müdürü her kimse onların bilgi ve tecrübesinden yararlanmak zorunda. Bu arada da okulda öğrendiklerini ufak ufak önüne sermek zorunda.
Hele elektrik ve elektronikçilik sonu olmayan bir derya.
Elektrikçi her şeyi bilen kişi değildir. Elektrik bilgisi ve mantığı ile problemi çözen kişidir.
Mesela hareket sensörleri yeni çıktığında bağlantısını kimse bilmiyordu. Ben daha önce hiç bağlamadım, bilmiyorum yapamam diyen oldumu ?
İçinden çıkan şemayı okuyabilen herkes rahatlıkla bağladı. Bu verdiğim en küçük ve anlaşılır bir örnekti.
Belki bir çoğunuz okulda iken hareket sensörü daha icat bile edilmemişti. Okul bize şema okumayı öğretti. Hareket sensörü montajını değil.
Ben ustalık döneminde yanımda yeni mezun bir çok teknisyen ve mühendisle çalıştım. Okulda öğrendiklerini uygulama fırsatı verdim onlara. Ama işi öğrendikten sonra onlar haklı olarak teknisyen, mühendis oldular, ben hala ustaydım. Verilen işi tertemiz şekilde bitiren bendim, kablo kesitini hesaplayan onlardı. Bir usta frekanstan, harmonikten, 3'ün karekökünden anlamaz. Okul mezunu bunları çok iyi bilir.
Uzun lafın kısası ;
Okul, önce hiçbirşey vermiyormuş gibi gelsede çalışma hayatına başladığında alınan bilgiler ışığında yavaş yavaş iş hayatına yerleştiğini göreceksiniz. Okulun en başarısız öğrencisi bile mezun olduktan sonra çalışmaya başlayınca, piyasadan yetişen ustalardan daha iyi olacağı muhakkaktır.
Kusura bakmayın biraz uzun oldu galiba. Ne yapayım okul denince içimi dökmeden duramıyorum.
Hoşçakalın. Allaha emanet olun.