Bende bu tezgah altı ters ozmos filtre sistemini kullanan biri olarak edindiğim tecrübelerimi paylaşayım, belki arada kalan arkadaşlara bir faydası dokunur.
Bulunduğunuz şehir ve dairede ortalama 1 yıl geçirdikten sonra şebeke suyunuzun ne nane olduğunu hiç bir özel alet edevat kullanmadan üç aşağı beş yukarı anlayabilirsiniz. Nasıl yani diyenler için;
- Evdeki musluklarınızın (özellikle mutfakta kullandığınız) genelde bir çoğu içerisinde plastik, ızgara benzeri bir tortu filtresi bulunduruyor. Bu filtreniz ortalama 2-3 haftaya küçük beyaz deniz kumunu andırır taş veya kireç parçacıkları ile tıkanıyor ise,
- Kullandığınız elektrikli su ısıtıcısı, çaydanlıkların su demlikleri ve diğer su kaynatılan kap kacaklarda 1-2 hafta demeden kireç birikiyorsa,
- Yıkadığınız bulaşıklarda kuruduktan sonra beyaz beyaz benekler oluşuyorsa,
- Duş başlıklarınız yenisini takmanıza rağmen bir kaç ay demeden tıkanıyorsa,
- Habire hiç durmadan belediye suyunuzu klorlayıp duruyorsa bilin ki şebeke suyunuz çokta sağlıklı değildir arkadaşlar. Bu şartlarda tüketimine devam edilen su ya kireçten, taştan, kumdan, tortudan böbreklere yüklenecek yada içerisinde bulunan klor vb kimyasallardan daha farklı sağlık sorunlarına yol açacaktır.
Gelelim bizim eve, bu yukarıdaki saydıklarımın geneli evimizin musluğundan akan suda mevcut. Maliyet olarak su arıtma sistemini araştırdıktan sonra (ters ozmozdan bahsediyorum) genelinin aynı sistem ve yapıda olduğunu görüp 500TL' lik ile 1500 - 2000TL' lik arasında o kadar övülecek bir fark göremedim. Yapı aynı, sistem aynı sadece kullanılan filtre markaları/kaliteleri farklı ve eğer varsa birde sistemde kullanılan ana ünite plastiğinde kalite farkı vardır diye düşünüyorum. Bunlarda arada misli ile fark yapacak şeyler olmasa gerek. Sağlık açısından incelediğimde bu ters ozmoz denen yöntem suyu tüm minerallerinden arındırarak %90-95 saf suya çeviriyor bu doğru ve tüketimi özellikle ihtiyarlar ile gelişme çağındaki çocuklar için yarardan çok zarara sebep veriyor. Lakin bu tarz gözünü para bürümüş pazarlamacıların aldatan pazarlama taktiklerini ortaya çıkartırken de tarafsız olmakta ve tüketiciyi iyi bilgilendirmekte fayda var. Daha sistemi incelemeden üstün körü bilgi ile insanları eksik bilgilendirip insanları o üründen soğutmanında hiçbir anlamı yok. Bu sahte pazarlama taktiklerinin gerçeğini ortaya çıkartan sözde uzman yada sağlıkçılar her neyse keşke biraz daha tarafsız davransalar. Neyse mevzu uzamadan ben yaptığım araştırma ve edindiğim bilgileri şöyle özetliyeyim arkadaşlar.
Sistemin avantajları;
+ Şebeke suyunda yer alan kireç olayına kesinlikle çözümdür,
+ Şehir içme suyunda yapılan bakım onarım vb. işlemler sonrası musluğunuzdan herhangi kum, çakıl yada tortu olayına çözümdür,
+ Şehrinizin su kaynağında yaşanan fiziksel olaylarda (şiddetli yağmurlarda musluğunuzdan bulanık su geliyor, milis gibi bir koku uzun süre suda kalıyor ise) belediyenin içme suyu arıtma sistemlerinin yetersiz kalarak sudaki arıtamadığı tortu vb bulanıklık olaylarına kesin çözümdür.
+ Suyun kalitesinden kaynaklı şebeke suyu ile hazırlanan (çay vb. meşrubatlar, yemekler, soslar) yiyecek ve içeceklerde tat değişmesine çözümdür,
+ Sular kesilse bile 10L içmeye hazır suyunuz arıtma tankınızda her daim hazırdır,
Sistemin dezavantajları;
- Pompasız bir model kullanıyor iseniz 1L su arıtmak için (kullanılan atık su limit sınırlandırıcıya göre değişiklik gösterebilir) yaklaşık olarak 3L'ye yakın atık su çıkartıyor. Pompalı modellerde bu miktar daha az ve eğer yeriniz müsait ise bu suyu bahçe sulamada yada diğer amaçlar için kullanabilirsiniz. Zira atık su diyoruz ama çıkan suda nihayetinde şebeke suyunun ta kendisidir,
- Arıtma tankı (10L) kapasitesinden fazla su ihtiyacı duyarsanız anlık olarak karşılayamazsınız. Ya tankın dolmasını bekleyecek yada incecik akan, anlık olarak arıtılan sudan ihtiyacınızı karşılamaya çalışacaksınız.
- Sistemin ana (3 adet) ön filtrelerini kullanım yoğunluğunuza göre 3 ile 6 ay arasında, tatlandırıcı ve diğer mineral filtrelerini 1 yılda, membran filtreyi düzenli değiştirmenize göre 1 ila 3 yıl arasında değiştirmeniz gerekmekte. Fiyatları ise kullandığınız filtrenin markasına, tedarik ettiğiniz satıcıya göre değişebiliyor.
- Tezgah altını işgal ettiği için yeri dar olanlara belki sıkıntı olabilir.
Gelelim uzman yada sağlıkçıların değinmedikleri yerden yere vurdukları noktalara,
* "Ters Ozmoz sistemi saf su üretir sağlığa zararlıdır" kısmen doğru fakat kullanılan sisteme göre yanlış bir bilgidir. Doğruluk kısmı bu arıtma sistemlerinde membran filtre aşamasına kadardır. Membran filtreden sonra su direk içiliyorsa uzmanlar doğru söylüyor fakat piyasada satılan hemen hemen bir çok arıtma sistemi minimum 5 filtreden oluşmakla beraber 8-9-10 filtreli sistemler mevcut. Standart 5 aşamalı arıtıcılar için önde yer alan ilk 3 filtre sudaki tortu, kireç vb partikülleri tutarken ters ozmoz dedikleri membran filtre suyu tamamen arıtarak saf su haline getirir ve tanka depolar. Siz arıtma musluğunu açtığınızda gelecek olan su tanktan geri çıkarak sırasıyla varsa diğer filtrelere girerek en son tatlandırıcı filtre ile musluktan akar. Bu diğer filtreler membran filtrenin arıttığı tüm faydalı mineralleri karşılamak için sonradan sisteme ilave edilen filtrelerdir. Yani biz suyu bu safhada saf değil normal olması gerektiği gibi minerali, ph'ı yerinde olarak içiyoruz.
* "Su sarfiyatı fazla" bindiği arabasının düzenli bakımını yaptırmayan birinin yakıt fazla, çekişi zayıf, sesi çok vs vs dedikleri ne kadar doğru ise bu sözde o kadar doğrudur. Ayrıca sistem kurulumu doğru yapıldıysa akarı kokarı yada başka bir sorunu olmayacaktır.
Son olarak özetleyip bitireyim arkadaşlar. Bu sistemi en güzel örnek olarak, güneş paneline benzetebiliriz. Evinin elektriği stabil olarak gelen biri, çatıya
Panel kurdurup güneşten kendi elektriği üretmeye kalkarsa, bu sistemin ona pek bir avantajı olmaz, kullanılan malzeme ömrüydü, garantisiydi, arızasıydı vs derken aksine pahalıya bile gelebilir. Lakin elektrikten yoksun bir yerde (yaylada, yazıda tarlada, dağ başında orman evinde yani elektriğin çok çok yüksek maliyetler ile getirilebileceği yada hiç getirilemeyecek yerlerde) bu sisteme yatırım yapılırsa o zaman sistemin maliyeti elde edilen elektrikle mukayese edildiğinde göze görünmeyecek ve avantajlı olacaktır. Velhasıl bu su arıtmada bana göre böyledir. Eğer adam gibi her işini düzgün yapan bir belediyen, şebekeden her daim berrak kireçsiz, ilaçsız, tortusuz akan bir suyun var ise arıtmaya filan gerek yok ama durumun bunlardan uzak ise arıtma en mantıklısıdır arkadaşlar. Bugün çiftçi bile her yönüyle tasarruf ve verim için kurduğu damlama sulama sistemine dünya para döküp gelişmiş filtre sistemleri takıyorken sen niye elindeki yegane varlığın, emanetin olan vücudunu korumak için tedbirler almayasın? Kamera karşısına geçen bu tarz insanların hayatınıda incelesen, anlattığından uzak bir yaşantısı vardır ya her ne hikmetse kamera insanı bir başka konuşturuyor demek
Not: Bu yazdıklarım tamamen kendi evimde kurduğum sistemden edindiğim tecrübelerimin sizlere olan paylaşımıdır. Ne bir ticari su arıtma işiyle uğraşırım nede yazdıklarımdan 5 kuruş kazancım yoktur. Bu konu hakkında her türlü eleştirilere bu bilgi neticesinde açığım, saygı duyarım arkadaşlar.