Merhaba.Evet,3'lü prizde normalde akım dağılımının mantığını doğru olarak anlamışsınız,diğer soruların soru-cevap karşılığı da aşağıdaki şekildedir;
S: 1-Bataryaları şarj ederken (li-ion ya da pil gibi) biz direkt olarak bunlara amper-elektron yüklemesi mi yapıyoruz yoksa verdiğimiz akımın oluşturduğu elektriksel alan ile batarya içindeki reaksiyonu tetikleyip kendi içinde elektronların oluşup kutuplara göç etmesini mi sağlıyoruz.bir de pildeki enerji seviyesi düştükçe volt bundan nasıl etkilenir?
C:1-Kimyasal reaksiyonlar red-oks (Redüksiyon-oksidasyon’’un bir kısaltması kimya dersinden de bildiğiniz gibi) prensipli kimyasal bileşikler arasındaki elektron alışverişi bildiğiniz gibi.Çinko tuz ruhuna (HCl) atılınca ZnCl2 olup H2 gazı çıkarıp erir,bizim gözümüzün önünde.Ama elekron alışverişi yani redoks olayı kendi içinde bizim göremediğimiz,ayni elekrik akımını oluşturan (Saniyede belirli kesitten şu kadar geçerse 1 amper olur diyoruz) şu bildiğimiz elektronlarla da olur.Elektrik pili,aküsü,li-iyon pilinde ise kimyasal reaksiyonu biz elektrik akımını gizli değil (Buradaki tüm redoks olayına adı karışan tüm elektronlar bizim kontrolümüzdedir bu son noktada) anot ve katot dediğimiz elektrotlara bağladığımız telden elektrik akımını geçirip bir far lambasını yakarken içerde aslında redoks olayıyla her iki kurşun aküyü önce kurşunoksit (PbO) sonrasında sülfirik asit (Asitli su) yardımıyla PbO+H2SO4=PbSO4+H2O Kurşun sulfat ve suya dönüştürüyor,bu sırada dış devreden geçen akü akımından faydalanıyoruz,kimyasal enerji elektrik enerjisine dönüyor,olay tam olarak böyle.
Sizin sorunuza göre elektrik alanı oluşturmuyor,alternatörde örneğin oluşan bu elektrik akımını (aslında elektronları) tamamıyle örneğin şarj sırasında alternatörden diyot tablası-konjenktör-kutup başlarından akü plakalarına sevk ederek kabloyla biz yolluyoruz ve elektrik enerjisi burada tersine tekrar kimyasal enerjiye (red-oks olayı yine var) dönüşüp plakaları kurşun ve kurşun dioksit haline,yani ilk başlangıçtaki hallerine bir yerde redükleyip Pb’a tam (İndirgeyip) diğer plakada ise oksidasyon (Yükseltgenmeyle)(PbO2) eski şarjlı,dolu haline de getiriyoruz.Kutup başlarına alternatörden doğrultulup da gelen ve regüle edilmişolan bu doğru akımdaki (dc) deki elektronlar yapıyor bu işi.Ama ayni elektronların malzemesi çinkonun tuz ruhunda erimesinde oluşan ve gizli,yani bizim aslında hiç göremediğimiz red-oks’da ayni elektronlar var.Bunlardan elektrik çıkarıp faydalanamıyoruz,ama laboratuvarda H2 gazı üreteci (Jeneratörü) olarak gaz üretiminde direk olarak olarak da faydalanıyoruz,tek farkı budur.
S: 2-Bazen cep telefonunu farklı bir prize taktığım zaman sanki o priz daha güçlüymüş ve telefonu daha hızlı şarj ediyormuş gibime geliyor normalde telefonlarda akım kısıtlayıcı olduğunu duymuştum dolayısıyla telefonu ya da bilgisayarı farklı yerlerdeki prizlere taktığımızda bu prizlerin farklı amper sunması ve şarj süresini değiştirmesi mümkün mü yoksa yukarda belirttiğim şey subjektif bir yanılma mı. aynı soruyu başka şekilde sormak gerekirse örneğin bir iphone u ipad şarj aletiyle şarj etsek daha mı çabuk dolacak yoksa bu yanlış mı ya da bazı gsm bayilerindeki 15 dk da hızlı şarj dedikleri şeyin mantığı nedir?
C;2-Hayır,böyle bir şey hiçbir şekilde mümkün değildir,psikolojik bir yanılgı veya o an itibariyle şebeke voltajı yüksekliği ile smps dışındaki trafolu tipteki klasik,eski tip olan ac/dc adaptörlerle, belki bu voltaj farkıyla oluşan küçük güç çıktısı farkları da oluşabilir.Hızlı şarjda elbetteki amper değeri daha yüksek olarak bu şarj olabilen bataryalara verilir,10 saat yerine 3-5 saatte ,15 dakikada olabilen bu hızlı şarj şekliyle bu piller yine şarj olur,ancak pilin ömrü açısından büyük dezavantajı da beraberinde getirir.Normal şarj süresinde olabilen bir şarjı eğer zaman sizin için çok da önemli değilse tercih ediniz.
S:3-Elektrikte neden en verimli hertz 60 olarak kabul ediliyor,hertz arttıkça neden verim düşer verim düşmemesi için alternatif akımın gerilimi artırılıp yine yüksek hertz ile verilse daha verimli olmaz mı?
C:3-Elektrik makinelerinde (Motor,trafo,vb.) kullanılan özel silisli saçlar 50-60 hertz.de histerezis eğrisinde,malzeme iç yapısında fazla bir kayıp olamadan saniyede 50-60 kere sinüzodial akım dalgası şeklinde yön değiştirir.Amerika ve bazı ülkelerde 60 hz. Kullanılır.60 hz. en verimli kullanılacağı üst sınırdır,daha yüksek ve daha alçak frekanslarda elektriksel verim iyice düşecektir,çünkü çelik saçlara verilen “karbon oranı/histerezis eğrisi değişimi verimi” ancak bu karbon-demir alaşımı (karışımlı) olan silisli çelik saçlarla sağlanabilmiştir.Asenkron motorlara devir ayarı yapabilen frekans konvertörlerinde çok düşük frekanslarda, hem bu elektriksel verim iyice düşer,hem de asenkron motorun soğutma pervanesi,düşen frekansla daha düşük RPM ile de döneceğinden soğutma çok yetersiz kalır,ekstra soğutma takviyesi de gerekir.Çok yüksek frekanslara çıkıldığında da (350-400 hz. Gibi) silisli saçlarda ısı şeklinde kayıplar artacaktır,her ne kadar yükselen RPM ile birlikte daha hızla dönen motor soğutucu fan rüzgarına rağmen.Çünkü bu motor saçları 50-60 hz.e göre bir malzeme olarak en baştan ayarlanıp alaşım değeri de öyle ayarlanabilmiştir.Çok yüksek frekanslarda nüve olarak ferrit çekirdekler elektriksel verim alınması ve kayıp olmaması için smps menşeli olan ve yekpare tek nüveli olarak,bu özel smps'li trafolarda da kullanılır bildiğiniz gibi.Kolay gelsin.Başarılar.