Bilim ve din kardeştir,birini terazinin kefesinden çıkarırsanız terazinin dengesi bozulur,boşluğa,karanlığa,amaçsızlığa dönüşür.Ben de İmam Hatip mezunu bir vatandaş değilim.Bilimi öğrendikçe dine daha fazla yaklaştım,neden?Bilim Kutsal kitabımız Kur'an da da açıklandığı üzere(Örneğin gezegenlerin bir uzay gemisi gibi evrende bir mucize eseri döndüğünü,çekim gücü ve merkezkaç kuvvetlerin muazzam dengesiyle,Ay'ın Dünyaya yapışmadığını,güneşten de,yine bu fizik kanunları uyarınca,ancak belli bir uzaklıkta yörüngede durduğunu,vb.) evrenin varoluş felsefesini doğru olarak,rasyonel temellere,ispatlara dayanarak insanoğluna sunmaktadır.Bunun ne kadar erken öğrenilmesi,bireylerin dengeli,kararlı,memleketine vefakar,vatansever,milliyetçi yetişmesinde o kadar büyük rolü olacaktır kanaatindeyim.Ben Kur'an 'ın mealini üniversitede öğrenciyken merak üzerine okumaya başladım ve Mak.Müh.liği ilmiyle,fizikle,kimyayla,biyoloji,insan psikolojisi,evrenin kuralları ile olan yakın ilişkisini de çok açık olarak gördüm.Kitabını,dinini seven,idrak eden bir kişi,hatta iddialı olarak daha da ileri giderek,tüm dinler için söylüyorum,insanlara zarar vermekten,yıkıcı olmaktan,bir işe yaramamaktan uzaklaşır,birşeyler icat etmeye,insanlığa faydalı olmaya,yapıcı olmaya daha fazla yaklaşır kanaatimce de.
Akıllı(Zihin sıçraması gerçekleşmiş) bir insan kimya dersini görürken,maddenin yapı taşları olan atomların,ilk basit element olan hidrojenin de,Bing-Bang teorisi ile Einstein'ın E=m*c2 formülündeki "m" kütlesinin yoktan nasıl var olabildiğini kendisi düşünerek çıkarabilir.Nitekim,sonuçta öyle olmuş,Yüce Allah'ın kudretiyle formül tersten işlemiş ve enerji ışık hızının karesine bölünerek(Yalnızca Yüce Yaratıcı Allah'ın kudretiyle tabiki) madde yoktan varolmuştır.Gezegenler ilk oluşlarında ateşten bir gaz topuydu diyoruz ya,işte orada vuku eden hadise budur aslında.Yani bu ateşten top(Enerjinin daha yoğunlaşmamış yalın olan hali)önce hidrojen,helyum gibi basit gaza,dajha da yoğunlaşarak, sodyum,mağnezyum,kalsiyum,silisyum,germenyum,kurşun,demir,çinko,altın gibi elementlere,çekirdeği daha karmaşık metallere dönüştü.Yani şunu açıkça söylemek istiyorum ki,dünyanın,gezegenlerin nasıl oluştuğunu anlamak isteyen insan ya Kur'an okumalı ya da kimya dersine aşık olarak hazmetmeli ki tüm gerçekleri çıplaklığıyla da görebilsin,kafasına varoluşla ilgili yanlış ifadeler,batılıların Darwin teorisi(İnsanın maymundan evrimleşerek geldiği gibi yanlış zihniyet) gibi safsatalar kafalarda,genç beyinlerde yer alarak,müslümanlık dininden yani gerçeklerden uzaklaşıp,batıla,yanlışlara batmasın.
Sonuç olarak insanın,insan olarak kendini tanıması,evrenin kurallarını,varoluş prebsiplerini en doğru ve batıldan uzak olarak öğrenebilmesi din ile başlar,bilim ile de başlasa da(Bende olduğu gibi)yine dine döner,ikisi her zaman paralel olarak gider.Birini diğerinden ayırmak,dengesizliklere,krizlere,streslerin artmasına neden olacaktır.
Şöyle bir düşünecek olursak eğer,Fatih Sultan Mehmet Han,20 yaşında genç,dinen sağlıklı,inançlı olmasaydı,İstanbul'un fethini,bir inanılmazı başararak elde edemez,din ve kendi bilimini birleştirmeseydi,çağları değişterecek olan bu "Fetih" zaferini asla gerçekleştiremezdi.Ondaki yüksek inanç ve bilim yeteneği,liderlik vasıflarıyla da bütünlenince bir mucize sayılacak başarıyı gerçekleştirebilmiştir.Bundan da hiç kimsenin ayrıca bir tereddütü olacağını tahmin etmiyorum.Saygılarımla.