Şehir Işıkları

arkadaşım aydınlatma 3 faz olurmu?..eminmisin..ben tam emin deilim ama hiç görmedimde duymadımda
 
arkadaşım aydınlatma 3 faz olurmu?..eminmisin..ben tam emin deilim ama hiç görmedimde duymadımda

arkadaşım aydınlatma direklerine fazlar sırayla verilir 1.direk R 2.direk S 3. direk T dolayısıyla o bölgedeki stroskobik etki kaldırılmış olunur.2-3ve4 konsollu direklerde durum farklı. Ayrıca emin değilim sayısız uygalamasını yaptım :)
 
Son düzenleme:
3 faz diye bahsettiğiniz için öyle dedim..
 
Fluke den alıntı. Bu da bizim anlattığımızla aynı şey. Burada bir fark olarak şu var. Yıldız dediğimiz olguların ışıkları dünyaya Işık yılı mertebesinde ulaşır. Yani bu şu demek, bir ışığı belirli bir hedefe belirli bir güçte gönderdiğinizde 1 Yılda aldığı yol=1 Işık yılı. Ve bu ışık kuvveti gözümüze ulaşana dek bir çok yıpratıcı faktör içerisinden geçer. Hava akımı, Nem gibi..Göz yanılması diye bir şey yok aslında. Bu temellerini Willebrord Snellius'un ortaya attığı Snell kanunuyla ilgili. Basitçe ışığın belirli etkenlere göre kırılabilir olması gibi. Tıpkı aynanın görüntümüzü yansıtması, su bardağına konulan bir çay kaşığının yan profilden baktığımızda kırık görünmesi gibi. Bu kanun bilişim teknolojileri konusunda Optik elektroniğin temelini oluşturuyor. Toparlamak gerekirse Ay ışığının titreşimsiz görünmesinin nedeni: ışık kaynağının Alt ve üst limitlerden çok büyük olması nedeniyle, gözlerimizin bu titreşimi ışığın kırılmasını algılayamaması diyebiliriz.. Çünkü ışık kaynağı kütlece ve kuvvet olarak hem çok güçlü hem çok yoğun. Yıldızların ışıkları ise küçük ve zayıf olduğundan dolayı gözümüz bunu algılayabiliyor. Tıpkı insan kulağının 10-22Khz arası olmayan sesleri (Yanılıyor olabilirim) duyamaması gibi düşünün.
otomasyon
__________________
Aklıyla övünen kişi, hücresiyle övünen mahkuma benzer. Albert Einstein. ı
Alıntıdır.
Yıldızların Işıkları Gece Neden Kırpışıyor?

Geceleri gökyüzünde gördüğümüz yıldızların birçoğu bizim güneşimizden de büyüktürler ama o kadar uzaktadırlar ki, ancak birer nokta olarak gözükürler. Gezegenlerin yıldızlardan farkları, güneş sistemimiz içinde bizimle beraber güneşin etrafında dönüyor olmalarıdır. Bu nedenle çok uzak olan yıldızlar gökyüzünde 'sabit' dururken, gezegenler sürekli yer değiştirirler. Bu gezegenler güneşe yakınlık sırası ile Merkür, Venüs, dünyamız, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün ve Plüto'dur.Güneş sistemimizde bile mesafeler o kadar büyüktür ki, dünyamıza 8 dakikada gelen güneş ışığı, Neptün'e ancak 4 saatte ulaşır. Zaten güneş sistemimizde bulunmalarına rağmen Neptün ve Plüto teleskop kullanmadan dünyamızdan görülemezler. Güneş Neptün'e o kadar uzaktır ki, bu gezegenden bakıldığında görünümü parlak bir yıldızdan farksızdır. Güneş ışıklarının dünyamıza gelmek için 8 dakikada aldığı bu yolu, saatte 1000 kilometre hızla giden modern bir jet uçağı ancak 17 yıl civarında gidebilirdi.
Güneş sistemimizin dışındaki mesafeler ise inanılmaz. Örneğin, Andromeda galaksisinin ışığı dünyaya 2.2 milyon yılda ulaşmaktadır. Yani biz bu galaksiyi bu kadar yıl evvelki hali ile görüyoruz. Şimdi ne yapıyorlar acaba?
Aysız berrak bir gecede gökyüzünde gözle görülebilen yıldız sayısı 7000'dir. Küçük bir teleskopla 25 milyon yıldız görülebilir. Ama örneğin ABD'deki Mount Palomar gözlem evindeki teleskopla tüm gökyüzü taranabilse 2 milyar yıldız görülebilir. Halbuki sadece Samanyolu galaksisinde 100 milyar yıldız olduğu tahmin edilmektedir.Yıldızların göz kırpıyormuş gibi ışıklarının kırpışmasının sebebi, çok uzaktan geliyor olmaları ve atmosferimizdir. Yeryüzünde nispeten ılınan hava devamlı olarak yükselme meylin-dedir. Bu durum gece de devam eder. Yıldızların zayıf ışıkları bu yükselen hava dalgası içinde kırılırlar. Bazen gözümüze tam olarak ulaşamazlar, yani kesik kesik gelirler.
Bu evimizdeki sıcak radyatörün veya bir ateşin ya da yazın çok sıcak yolların üzerindeki yükselen havanın arkasındaki şekillerin görüntüsünü dalgalandırmasına benzer. Gerçi görülebilir gezegenlerden gelen ışıklar da yükselen hava dalgaları ile kırılır ama onların ışıkları daha güçlü olduklarından gözümüze ulaşmada kesinti olmaz ve göz kırpmazlar.
Olay ATMOSFERİK dir.Stroboskobik etki diye bir şey vardır.Ama konumuzla alakası yoktur.Anlzr bilmediğin konularda yorum yapmasan daha iyi olur.Verdiğin EMO linkinde de konu ile ilgili bir şey yok.KONUMUZ UZAKTAN BAKILDIĞINDA YAKINDAN DEĞİL,TİTREYEN ŞEHİR IŞIKLARI
 
Fluke den alıntı. Bu da bizim anlattığımızla aynı şey. Burada bir fark olarak şu var. Yıldız dediğimiz olguların ışıkları dünyaya Işık yılı mertebesinde ulaşır. Yani bu şu demek, bir ışığı belirli bir hedefe belirli bir güçte gönderdiğinizde 1 Yılda aldığı yol=1 Işık yılı. Ve bu ışık kuvveti gözümüze ulaşana dek bir çok yıpratıcı faktör içerisinden geçer. Hava akımı, Nem gibi..Göz yanılması diye bir şey yok aslında. Bu temellerini Willebrord Snellius'un ortaya attığı Snell kanunuyla ilgili. Basitçe ışığın belirli etkenlere göre kırılabilir olması gibi. Tıpkı aynanın görüntümüzü yansıtması, su bardağına konulan bir çay kaşığının yan profilden baktığımızda kırık görünmesi gibi. Bu kanun bilişim teknolojileri konusunda Optik elektroniğin temelini oluşturuyor. Toparlamak gerekirse Ay ışığının titreşimsiz görünmesinin nedeni: ışık kaynağının Alt ve üst limitlerden çok büyük olması nedeniyle, gözlerimizin bu titreşimi ışığın kırılmasını algılayamaması diyebiliriz.. Çünkü ışık kaynağı kütlece ve kuvvet olarak hem çok güçlü hem çok yoğun. Yıldızların ışıkları ise küçük ve zayıf olduğundan dolayı gözümüz bunu algılayabiliyor. Tıpkı insan kulağının 10-22Khz arası olmayan sesleri (Yanılıyor olabilirim) duyamaması gibi düşünün.
otomasyon
__________________
Aklıyla övünen kişi, hücresiyle övünen mahkuma benzer. Albert Einstein. ı
Alıntıdır.
Yıldızların Işıkları Gece Neden Kırpışıyor?

Geceleri gökyüzünde gördüğümüz yıldızların birçoğu bizim güneşimizden de büyüktürler ama o kadar uzaktadırlar ki, ancak birer nokta olarak gözükürler. Gezegenlerin yıldızlardan farkları, güneş sistemimiz içinde bizimle beraber güneşin etrafında dönüyor olmalarıdır. Bu nedenle çok uzak olan yıldızlar gökyüzünde 'sabit' dururken, gezegenler sürekli yer değiştirirler. Bu gezegenler güneşe yakınlık sırası ile Merkür, Venüs, dünyamız, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün ve Plüto'dur.Güneş sistemimizde bile mesafeler o kadar büyüktür ki, dünyamıza 8 dakikada gelen güneş ışığı, Neptün'e ancak 4 saatte ulaşır. Zaten güneş sistemimizde bulunmalarına rağmen Neptün ve Plüto teleskop kullanmadan dünyamızdan görülemezler. Güneş Neptün'e o kadar uzaktır ki, bu gezegenden bakıldığında görünümü parlak bir yıldızdan farksızdır. Güneş ışıklarının dünyamıza gelmek için 8 dakikada aldığı bu yolu, saatte 1000 kilometre hızla giden modern bir jet uçağı ancak 17 yıl civarında gidebilirdi.
Güneş sistemimizin dışındaki mesafeler ise inanılmaz. Örneğin, Andromeda galaksisinin ışığı dünyaya 2.2 milyon yılda ulaşmaktadır. Yani biz bu galaksiyi bu kadar yıl evvelki hali ile görüyoruz. Şimdi ne yapıyorlar acaba?
Aysız berrak bir gecede gökyüzünde gözle görülebilen yıldız sayısı 7000'dir. Küçük bir teleskopla 25 milyon yıldız görülebilir. Ama örneğin ABD'deki Mount Palomar gözlem evindeki teleskopla tüm gökyüzü taranabilse 2 milyar yıldız görülebilir. Halbuki sadece Samanyolu galaksisinde 100 milyar yıldız olduğu tahmin edilmektedir.Yıldızların göz kırpıyormuş gibi ışıklarının kırpışmasının sebebi, çok uzaktan geliyor olmaları ve atmosferimizdir. Yeryüzünde nispeten ılınan hava devamlı olarak yükselme meylin-dedir. Bu durum gece de devam eder. Yıldızların zayıf ışıkları bu yükselen hava dalgası içinde kırılırlar. Bazen gözümüze tam olarak ulaşamazlar, yani kesik kesik gelirler.
Bu evimizdeki sıcak radyatörün veya bir ateşin ya da yazın çok sıcak yolların üzerindeki yükselen havanın arkasındaki şekillerin görüntüsünü dalgalandırmasına benzer. Gerçi görülebilir gezegenlerden gelen ışıklar da yükselen hava dalgaları ile kırılır ama onların ışıkları daha güçlü olduklarından gözümüze ulaşmada kesinti olmaz ve göz kırpmazlar.
Olay ATMOSFERİK dir.Stroboskobik etki diye bir şey vardır.Ama konumuzla alakası yoktur.Anlzr bilmediğin konularda yorum yapmasan daha iyi olur.Verdiğin EMO linkinde de konu ile ilgili bir şey yok.KONUMUZ UZAKTAN BAKILDIĞINDA YAKINDAN DEĞİL,TİTREYEN ŞEHİR IŞIKLARI

Soruyu sorup konuyu açan arkadaşın ilk mesajına dikkat etmemişim seviyeli ve edepli ! uyarınız için teşekkürler zaten yazıma dikkat ederseniz yukarıdaki arkadaşların dediği gibi kısmı var. Neyse önemli değil insanlar niyetlerini gerçek yüzlerini böyle ortamlarda belli ediyor.
 
manyet0 kardeşim:
Söz konusu ışık ise ,yolunun manyetik alanlarla iç ve dış bükey merceklerle saptırıldıgını orta öğretim ders kitaplarında hatta yanlış anımsamıyorsam ilk fizik dersinde bizlere sunulmuştu .Işık eğer kırılgan olmasa idi sizin şehre baktıgınızda gözünüze ulaşa bilen ışık hüzmeleri daimiligini devam ettirip kıpraşımlar yapmadan resim görüntüsünde seğredecektiniz .Yıldızlardan gelen ışık hüzmeleride aynı şekilde görmekteyiz.Formülüze edersek GÜÇ/mesafe

Kırılma açıları atmosforik etkiler (iyonosferin mevsimlere ve gece gündüz hareketine vede ısı faktörüne bağlı mercek görevi yapmasına ) bağlı.

Gözünüze ulaşabilen bir ışıgın AC kaynaktanda beslense, DC kaynaktanda beslense veya dogal bir ışık kaynağı bile olsa aynı kırılmaları yaptıgını gözlemlemeniz mümkün!

Bir merceği elinize alın ,gazete veya kitap üzerinde gezdirin,mercegin orta bölümünde gördügünüz görüntü ile kenarlarda gördügünüz görüntü belki size yol göstere bilir.atmosferin kalınlıkları ortam rüzgarın hızı, ısı ,nem ve açılara göre degişiklikler arz eder.bu degişikliklerde dogal mercek görevi görür.
 
Son düzenleme:
arkadaşlar çok parlak bir yaz gecesi uzaktan bir şehire yine baktım
ve kesinlikle bariz biçimde kendini belli eden periyodik dalgalanmalar mevcuttu
hatta uzun bir caddenin yol aydınlatmaları 3 fazlı beslendiği için 120 derecelik
simetrik kaymayı dahi hissede biliyordum.

bu kesinlikle havanın veya atmosferin ışığı eğip bükmesi değil bariz 50 hz titreşimin çok uzaktan farkedilmesiydi aradaki mesafe yaklaşık 20 km
sizde bir şehri gece uzaktan izleyin beni anlayacaksınız

bence düşüncen yalnış. ama doğru demeyi insanlara frekansı öyle tarif etmeyi (kolay yoldan anlatabilmeyi ) çok isterdim.
insan gözünün saniyede 24 ten küçük frekansları algılayabiliğini 24 ve yukarısını algılayamadığını biliyorum. yani gözümüz saniyede maximum 24 farklı kareyi görebilir, 25. kare gizli reklama girer. sinemada molaya yakın kola sahnasi falan:) anlata bildim mi?
50 hz i yalnızca cihaz kullanarak görebiliriz.(ör: frekansmetre ölçü aleti analizör, osiloskop v.b.)
 
Soruyu sorup konuyu açan arkadaşın ilk mesajına dikkat etmemişim seviyeli ve edepli ! uyarınız için teşekkürler zaten yazıma dikkat ederseniz yukarıdaki arkadaşların dediği gibi kısmı var. Neyse önemli değil insanlar niyetlerini gerçek yüzlerini böyle ortamlarda belli ediyor.

bu tarz yaklaşımlar doğru değil. anlzr bilmiyorsun tarzı cümle kullanmayın. meslektaş olarak çok bilen fazla adam yok onları da bu forumlardan soğutmayın. aynı şeyin kendinize yapıldığını düşünün. Karşındaki yalnış biliyo olabilir, bilmiyor olabilir, senden iyi de biliyor olabilir, lütfen. mevzu herkesin kendi fikrini söylemesi sonucunda okuyanların değerlendirmesi veya birbirimizi ikna ile ilgilidir. örnejin analizörü tanımam yazdıklarından bugüne kadar jeneratörlerde kompanzasyon fikri ve düşüncesi bana ters geldi ve haala ikna olmuş değilim tabi oda ikna olmadı. ortada iki farklı taraf vardı haala var, ama lütfen birileri hakkında yazarkeb çok dikkatli olalım. yaşı büyüksede ayrıyetten saygımızı gösterelim. küçüksede sevelim :)
 

Yeni mesajlar

Forum istatistikleri

Konular
129,876
Mesajlar
930,953
Kullanıcılar
452,743
Son üye
tamirciankara

Yeni konular

Geri
Üst