hakaneryurt
SGE Mühendislik Temsilcisi
- Katılım
- 12 Ocak 2009
- Mesajlar
- 172
- Puanları
- 1
Sn. Hakaneryurt;
Gösterdiğiniz örneğe göre size bir soru sormak istiyorum. o bahsettiğiniz işletmenizin 4000 A nominal akım kapasitesi var faktatil günlerinde yük 50 A e düşüyor. Nasıl bir sistem kurmayı düşünürsünüz?
Daha önce yazmış olduğum mesajlarda akım trafolarının hata oranlarının (ölçüm ve faz kaymaları) eğer uygun malzemeyi kullandığınızda tamamen tolere edilebilecek değerlerde olduğunu göreceksiniz.
Tossun Bey,
Bence teknik olarak olarak dikkat edilmesi gereken öncelikli 2 temel durum var.
1- Kompanzasyon referansı akım trafosu %10 altına düşüyor
2- Sayaç akım trafosunuzun değeri %10 altına düşüyor.
Her iki durum aynı anda ve ayrı ayrı meydana gelebilir. Daha önce açıkladığım gibi akım trafolarının doğruluk değerlerini etkileyen bir husus yük oranı. Temel olarak akım trafosunun doğruluk değeri %0.5(cl0.5) ise %10 yükte bu değer %1 olacaktır. %10 altında ise bu parabolik düşüş %5'e kadar çok dikey olacak ve %5 altında akım trafosu kararsızlaşacaktır.
Bunlar dışında yapılması gereken diğer çok önemli test CT kablolarının direnci üzerinden ve cihazların yükü üzerinden akım trafosunda ne kadar bir VA oluşturduğu ile alakalıdır. Mesala 4000/5 Cl0.5 bir akım trafosu 20VA'e kadar cl0.5, 25VA değerinde Class 1, 30VA değerinde Class 3 olarak çalışacaktır. Dolaysıyla 4000/5 akım trafosunuz %10 yükte ve 30VA'de çalışıyor ise aslında +/- %6 hata yapıyor olacaktır. (Bu özellikle Tedaş tarafından OG sayaç akım trafolarında yapılan bir hatadır. Zira x/5 akım trafosu OG hattı üzerine yerleştirilmekte ve sayaç panosuna kadar çok uzun bir mesafe olabilmekte ve kablo dirençleri VA değerini arttırmaktadır). Aynı durum sayacınız içinde geçerlidir. Tam yükte cl0.5 olan sayacınız %10 yükte akımları +/-%3 hata payı ile okuyabilir. (Bu değer sayaçların tipine ve özelliğine göre değişiklik göstermektedir dolayısıyla sadece örnektir). Dolayısıyla hata payınız %10 yükte çalışma durumunda +/- %9'a ulaşacaktır.
"Bu noktada bir parantez daha açmak istiyorum. Örneğin sayaçınız Cl0.2 olsun. Yani %100 yükte %0.2 hata payı olsun. Standardlarda bu hata payı aktif enerji hesaplaması üzerinedir. Yani %0.2 kwh doğruluğu aslında reaktif enerji için geçerli değildir. 0.2 hassasiyete sahib olan bir sayaç %2 reaktif enerji hassasiyetine sahib olabilir. Yani ceza yiyebileceğiniz reaktif enerjiyi sayacınız %2 hassasiyetle ölçüyor olabilir ve bu değerde diğer değerler gibi tam yük içindir %5 yükte sayacınız reaktif enerjiyi çok daha hassas ölçecektir. !!. "
Şimdi bu durumda ne yapılması gerekir?
Bu durumun iki bacağı var. Biri kullanıcı diğeri ise sayacın sahibi yani dağıtım şirketi. Öncelike dağıtım şirketini ele alalım.
Dağıtım şirketleri için kayıp kaçakların önemli bir kısmı bu noktadan ileri gelmektedir zira genellikle mevcut sistemleri %5 altında duyarsızlaştığından sayaç herhangi bir akım göremeyebilmekte ve herhangi bir faturalama yapamamaktadır. Bu kayıplar sonuçta hepimizin kullandığı enerji maliyeti üzerine eklenmekte ve enerji maliyetlerimiz haksız yere yükselmektedir. Dolayısıyla dağıtım şirketleri İletim hatlarından sonraki her indirici merkezi genel olarak izlemek zorundadır ve bu indirici merkezlerinden beslenen tüm kullanıcıların faturalarını karşılaştırmalı olarak yapmalı ve saatlik olarak haftanın 7 günü sistemi kontrol altında tutmalı. Dağıtım şirketinin diğer yapması gereken önemli unsur müşterilerinin sayaçlarını ve akım trafolarını düzenli olarak testten geçirmesi.
Kullanıcı: Yüksek elektrik faturası ödeyen her işletme bence dağıtım şirketinin sayacını daha yüksek bir hassasiyete sahib bir sayaç ile ile kontrol etmelidir. Akım trafosunu işletme şartlarına göre seçmeli ve eğer OG'den faturalanıyor ise OG'den ölçüm yapmalıdır. OG akım trafosunu ise X/1 olarak seçmesi çok daha uygun olacaktır. Bu sayaç aynı zamanda enerji kalitesi, transientleri, dalga formalarını, yakalama özelliğine sahip olması ne tür gerilim şartlarına maruz kaldığını anlaması için önemlidir. İkinci olarak yapması gereken konu sayaç akım trafosun VA değerinin kontrolüdür özellikle X/5 akım trafosu kullanıyor ise ve kablo mesafesi uzun ise bu değer oldukça önemli. Bu noktayı kontrol etmez ise işletme tam yük altında bile +/- %3 Enerjiye hatalı ücret ödüyor olabilir. 100 milyar elektriğe ücret ödeyen bir firma için +/-%3 değer 3 milyara gelmektedir.
Kullanıcı yukardaki kontrolleri yaptıktan sonra kompanzasyon sistemini ve kompanzasyonun referans aldığı akım trafolarının kontrolünü yapmalıdır. Eğer işletmede tam yük değerlerine göre akım trafoları kullanılmış ve normal işletme şartlarında hiçbir zaman tam yük değerlerine yaklaşamıyor ise kompanzasyon sisteminin akım trafolarının değiştirilmesi düşünülebilir.
Eğer işletme Tossun beyin sorduğu gibi 4000A'de çalışıyor ve sadece hafta sonları %5 altı yüke düşüyor ise sorun oldukça karmaşık hale gelmektedir. Bu durumda işletmenin sayacı kontrol etmek için kullanabileceği diğer hassas sayaç ile durum kontrolü ve karşılaştırma yapılmalıdır. 50A çalışma durumunda iki seçenek vardır.
1- Sayacınız hiç değer okumuyor olabilir. Bu durumda bedava çalışma durumundasınız. Bu durum için dağıtım şirketi zarar ediyor. (Bu durum ikinci duruma göre daha fazla gerçekleşir)
2- Sayacınız olması gerekendenden çok daha fazla aktif ve kapasitif kaydediyor.
İkinci durum için bir karşılaştırma yapmak zorudasınız. Yani bu durumlar için fazladan ödediğiniz enerji ücreti ve kapasitif değerler ay sonunda toplam tutarınıza ne kadar yansıyor. Eğer rahatsız edici bir boyuda ulaşıyor ise 50A çalışma durumundaki yükler için önlem düşünebilirsiniz. Örneğin bunları ölçüp ne kadarlık bir kompanzasyona ihtiyacınız olduğunu hesaplayıp sisteme bu durum için bir kompanzasyon yapabilir veya bu yüklerin kapasitif yük çekmelerini önleyebilirsiniz eğer mümkün ise. Örneğin fabrikanın sadece aydınlatmaları devrede ise bu dış aydınlatmalar için önlem alabilirsiniz.
Sonuç olarak: Akım trafoları elektriğin en önemli unsurlarından biridir. Sayaç ve kompanzasyon akım trafoları birbirlerinden farklı olduğundan iki ayrı referansınız vardır. İki referansınızınızın gerçeği yansıtmaması durumunda neyi neye göre yapacağınız hususu problemli olacaktır. Dolayısıyla öncelikle gerçek sistemin ne olduğunu gören bir sistem kurulmalıdır ve bu sistem devamlı olarak izlenmelidir.