Aziz Nesinden bir alıntı.
1960 lı yıllardaki Akbaba dergisinden.
Aydında bir müzedeki bekçinin hikayesi; Müzenin bekçisi müzenin müştemilatında ailesi ile birlikte yaşıyormuş. Bir gün bir yönetici bekçiye uğrar, ve birkaç gün içinde önemli bir heyetin müzeyi ziyaret edeceğini ve her tarafın pırıl pırıl olmasını ister.Müzeye gelen heyet yeni bulunan Apollon heykelini özellikle göreceklerdir.
Bekçi ailesiyle beraber müzeyi tertemiz yapar, misafirlere hazır hale getirir.Bir sabah eşi erken uyanmış, bir eksik var mı diye müzeye gitmiş.Ama ne görsün, müzenin kapıları açık içeride bazı heykeller ve Apollon heykeli yok, çalınmış yani. Koşarak eşine haber verir.Eşi yöneticilere... Yöneticiler ve vali ne yapacaklarını bilemezler.Emniyet güçleri takibe,araştırmaya başlarlar .Neyse ki adamları çaldıkları heykel ve eserlerle yakalarlar.Eserler müzeye getirilir.Yerlerine konur.Fakat yöneticiler çalınan eserlerden en önemlisi olan Apollo heykelinin erkeklik organının yerinde olmadığını görürler.Ziyaret ertesi gündür.Yönetici bekçiye dönerek yarına kadar eksik bölümü bulup yerine koymasını ister,aksi takdirde kovulacaktır.Bekçi Murtaza kara kara düşünür, nereden bulsun, Aile her yeri arar ama. nafile... Gece olur, saatler azalır.Birden Murtaza'nın karısı ayağa fırlar, buldum Murtaza diye bağırır.
Murtaza şaşkın, ne buldun hanım der.Eşi ben çok güzel hamur işi yaparım bilirsin, Müzedeki tamir alçısını getir hemen işe koyulayım der . Murtaza alçıyı getirir.Hanımı Murtaza'ya soyun der.Murtaza şaşkın soyunur. Ertesi günü heyet müzeyi gezer.Çok beğenirler. Özellikle de Apollon heykelini.Yöneticiler Murtaza'ya teşekkür ederler. Ama hepsinin kafasında bir soru işareti vardır, özellikle de Vatikan grubunun.
Apollon müslüman mıydı ?