Tesisi işletmenin 2 yöntemi vardır.
1. Tesisi devlet kendi işletir ve yine kendi denetler. ( Bugüne kadar olan tecrübelerimizden gördüğümüz tesis ne düzgün işler ne de denetlenir. 5000 TL' lik bakım masrafını yönetmelikten dolayı yapamadıkları için 500.000 TL zararı göze alan devlet görevlilerinden bahsediyorum. Evet, malesef gerçek hayatta böyle devlet görevlilerimiz var!).
2. Özel firma işletir , devlet denetler. ( Yine tecrübelerimizden biliriz ki; özel firma işletir ama denetleme için devletin seçtiği görevliler kalifiye olmadığı, siyasi olarak görevlendirildiği için neyi denetlediklerini dahi bile bilmezler. Bayramlarda, yılbaşında gelen hediye sepetlerine tav olurlar. Radyoaktif sızıntı olsa firma rahatlıkla gizleyebilir, çünkü denetleyen görevlinin nükleer enerjiyle alakası yoktur. Bakanın amcasının bişeyidir. Ortaya çıksa bile devletimiz halkın iyiliği için !! inkar eder.
Yıllardan sonra Türkiye'de değil bir nükleer santral , herhangi bir tesisin bile düzgün işletileceğine olan inancım kalmadı. Sızıntı olur, insanlar ölür, çocuklar sakat doğar, ama kimse hataları olduğunu dahi kabul etmez, utanç dahi duymazlar.
Birkaç yıl öncesine kadar ben de kesinlikle nükleer teknolojiye sahip olunması gerektiğini düşünen insanlardan biriydim. Çevremde Rusya,İran,İsrail hatta batık ermenistan bile sahipken bizde neden olmasın diyordum. Yetkili ve sorumlulara olan inancımı ve güvenimi yitirdiğim için artık emin değilim.
Not: Merak ediyorum ve size soruyorum. Sanayi veya Ticaret bakanlığında çalışan yönetici pozisyonlarından birine alınan devlet görevlisi hangi yeterlilikte olmalı? Eğitimi ne olmalı? Konuyla alakasız birini o pozisyona getirmek sonrada işi öğrenmesini beklemek ne derece doğru bir işlemdir ??
</div>