Başka alternatif kalmadı ki hocam
Daha önce Audition'dan
Ekran görüntüsü alıp eklemiştim kontrol etmiştik. CD kalitesindeydi tabi harika kalitede değil.
Kafamda plak işlerine girmek vardı ama tamamen mantıksızsa boşa israf olacak. Dinlediğim tarzdaki müziklerin analog olarak işlenip satışa çıkmış plağı muhtemelen yoktur.
Günümüzdeki ses sistemleri konfigürasyonu.
1) CD/DVD okuyucu.
Kayıtlı eserler digital ortamdan doğrudan kaynak meteryaline aktarıldığı için ve kaynak meteryalinin dinamik alanı 90db lerin üzerinde olduğu için hala geçerli bir kaynaktır. Temin edilen veya edilecek CD veya DVD gibi materyallerdeki kayıtların geleceğe yönelik arşiv değeri bulunmaktadır.
2) TUNER.
DÜşük band genişliğinde (15kHz) ve düşük dinamik alanda, ayıca ilgili yayıncının yayını doğrultusunca fazlaca kompress edilmiş eserleri dinlemek için bir seçimdir. Ayrıca bir radyo tuneri günümüzde sadece analog radyo alıcısı gibi düşünülmemeli, bir uydu alıcısı ile binlerce radyo kanalını dinlemek hem de bahsi geçen internet tabanlı yayıncılardan daha kaliteli eserlerin dinlenilmesi de mümkün olabilmektedir. Yerel bir karasal radyo yayını MPEG1-L2 256kb/sn ile 15kHz band genişliği sunabilirken, uydu aracılığı ile uygun formatlarda (örneğin DOLBY DIGITAL) 192kb/sn veri akışı ile 19-20kHz band genişliği sunabilmektedir. Ancak Türkiyede hala böyle bir yayın yapabilen kuruluş bulunmamaktadır.
3) PLAK kayıtları.
Ancak eski kayıtların dinlenilmesi için nostaljik bir seçimdir.
Eski kayıtlar band makinalarına master edildiği için, band genişliği 88.2kHz örneklemede 44kHz lere varan band genişliğine tekabül eden frekans responsuna eşdeğerdir. Tabii ki bu frekans bandına erişebilmek için bizim amplimize ayrıca guduruk seviyede hoparlör temin etmemiz şarttır.
RIAA pre ampli okuyucu kafa ve iğne gibi temel öğeleri de katacak olursak, iyi bir plak dinlemenin maliyeti ev fiyatlarını aşacaktır.
4) KASET band okuyucuları.
Yine nostaljik olarak hem düşük dinamik alan ile hem de düşük frekans bandı ile tercih edilebilir.
Komponent toleranslarını "0" alırsanız evet, ancak pratikte mümkün olmadığı için iki kanal arasında faz farkı olacaktır. Hem "equaliser" lerde hem ton kontrol devrelerinde vs...
Hocam elinizde bir
Elektronik devre simulatör programınız varsa bizim ton kontrol devremizi simule etmenizi öneririm.
Ton kontrol devremizde kullanılan herhangi bir kondansatörün toleransını herhangi bir kanalda %50 oranında değiştirerek çıkıştaki faz kaymalarını ilgili frekansta tespit etmeye çalışınız.
Örneğin devremizdeki 82nF kondansatörlerden birisini bir kanalda 41nF yaparak her frekanstaki faz ilişkilerini inceleyiniz.
Sonuçta göreceksiniz ki bir kanaldaki kondansatörümüz 82nF iken diğer kanaldaki kondansatör değeri 41nF ise her iki kanalda hiçbir faz farkı göremeyecek, ancak genlik olarak farklılıklar göreceksiniz.
Sonuçta 82nF bağlı olan kanaldaki roll-off frekansımız 10Hz bölgesi ise bu kanaldaki bu frekanstaki max kazancımız 10Gv=20db olacak, 41nF bağlı olan kanalımızda ise örneğin takribi 50-60Hz gibi frekans bölgesinde 10Gv=20db olabilecektir.
Bu da demektir ki kondansatörü düşük değerli olan kanalımızdaki frekans responsumuz 50Hz lerden sonra düşmeye başlayacak, daha alt frekansların genlikleri daha düşük kalacaktır.
Bu olayın basit açıklaması ise iki kanal arasında faz farkı olmayıp, bass seslerin bir kanalda daha az yükseltileceği demektir.