Elektrik

Katılım
18 Kas 2017
Mesajlar
2
Puanları
1
Yaş
30
HES'de güç ayarlaması ve frekans kontrollü nasıl yapılır? VE DC'de neden elektirik üretilmediğini açıklayabilir misinz?
 
Güç ayarı nasıl oluyor bilmiyorum.

Frekans kontrolü alternatörün devri ile ayarlanıyor.

Vakti zamanında DC Elektrik iletimi yapılmış ancak dezavantajları nedeniyle AC voltan üretilip nakli daha uygun olduğu görülmüş.
 
Nicola Tesla nın hayatını okuyun Edison ile Tesla aynı dönemde yaşamış iki bilim adamı ve Edison DC Elektrik üzerine çalışmalar yapıp DC elektrik yaygınlaşmasına çalışırken ve bu konuda da yol aldığı sırada Tesla alternatif elektrik için çalışmalar yapmış ve DC elektrik ten uzak mesafelere taşınmasının ve kullanımın daha verimli olduğunu ispatlamış.
 
HES'lerdeki frekans kontrolü için alternatör milinin sabit devirde dönebilmesi sağlanmalıdır. Bunu sağlayan düzeneklerle öncelikle türbinlere verilecek basınçlı suyun Francis, Kaplan veya Pelton türbinlerinden suyun regülatörle ayarlanıp verilmesi ve bu devir kontrolünün geri besleme sistemi (Feed-back) gibi bazı düzeneklerle suyun bu akış hızının/debisinin belirli bir ayarda sabit tutulabilmesiyle mümkün olacağını kesinlikle düşünmelisiniz. Yani çok iyi tasarımlanmış bazı regülatör sistemleriyle bu sağlanabilir. Portatif jeneratörlerde ise bu voltaj/frekans stabilizasyonu governör (Yakıt miktarının kontrolü) veya tako jeneratör denilen sensör görevi gören bazı geri beslemeli sistemlerle bu olur.

Yüksek gerilimle dc iletimi bazı ülkelerde küçük çapta uygulanmıştır, ancak ac Elektrik sistemiyle iletim çok daha fazla yaygındır. Nedeni trafolarla gerilim/amper değişiminin azaltılıp çoğaltılmasıyla iletim hatlarındaki enerji kayıplarının iyice minimize edilebilmesidir. Bir de dc'yi daha farklı voltajdaki dc'ye düşürmek veya yükseltmek ac'de kullanılan basit bir trafoya göre daha zor ve daha masraflıdır.

Dc ve ac akım savaşlarının kesin kazananı Nikola Tesla olmuştur bu nedenle. (General Electric ve Tesla Elektric Şirketleri) Akım savaşlarını özellikle bu konuyu iyice anlamak için mutlaka okuyun. Kolay gelsin.
 
Son düzenleme:
Aslında DC, enerji iletiminde tekrar kullanılmaya başlandı. HVDC diye wikipedia'dan ( tabi girebilirseniz :D ) bakılabilir.

Özellikle uzun mesafe iletimde DC ile kayıpların daha az olduğu belirtiliyor. Ayrıca uzun mesafe deniz altı kablolardaki kaçak kapasitenin yarattığı kayıplar da gene DC iletimde sorun olmaktan çıkıyor deniyor. Bir de bağımsız santrallerin frekans senkronizasyonunun artık gerekli olmaması da bir avantaj olarak belirtiliyor.

Hatta Çin'de kurulan bir HVDC iletim hattı, en uzun mesafede en yüksek enerji iletimi rekorunu elinde bulunduruyormuş ( 1.1 MV, 3000 Km, 12 GW)
 
Son düzenleme:
Aslında DC, enerji iletiminde tekrar kullanılmaya başlandı. HVDC diye wikipedia'dan ( tabi girebilirseniz :D ) bakılabilir.

Özellikle uzun mesafe iletimde DC ile kayıpların daha az olduğu belirtiliyor. Ayrıca uzun mesafe deniz altı kablolardaki kaçak kapasitenin yarattığı kayıplar da gene DC iletimde sorun olmaktan çıkıyor deniyor. Bir de bağımsız santrallerin frekans senkronizasyonunun artık gerekli olmaması da bir avantaj olarak belirtiliyor.

Hatta Çin'de kurulan bir HVDC iletim hattı, en uzun mesafede en yüksek enerji iletimi rekorunu elinde bulunduruyormuş ( 1.1 MV, 3000 Km, 12 GW)
Ben kendi tecrübemle 24vdc yi 1,5 ttr kablo ile 50 mt taşıyamadım.50 mt sonra voltaj 21 vdc ye düşmüştü daha kalın kesitli kablo ile taşımam gerektiğini power supply satan firmanın yetkilisi söylemişti bana ama bu voltaj 100 bin olursa aynı şey olur mu bilmiyorum sonuçta voltaj ın kablo ya vereceği tepki aynı olmalı yanlış mı düşünüyorum?
 
iletkendeki en büyük kayıp olan ısı kaybına, içinden geçen akım sebep oluyor. Dolayısıyla gücü değiştirmeden akımı azaltmak lazım. Bu da voltajı artırmakla mümkün. Bu durum hem AC hem de DC için geçerli.

HVDC ancak uzun iletim hatlarında avantajlı oluyormuş, çünkü iki uçtaki tesis maliyeti yüksek. Ama şu avantajlara dikkat edin:

1) AC ile iletimde 3 tane fazı taşıyorsunuz, yani 3 iletken var. Ama DC ile iletimde tek iletken yeterli.

2) AC ile iletimde deri etkisi (skin effect) denen bir fenomenden dolayı da kayıplar oluyor. Aslında skin effect genel olarak RF çilerin başına dert olan birşey. Ama 380 KV ve binlerce amper akımdan bahsedince, normalde ihmal edilebilir olan bir fenomen artık reel hale geliyor. Ama DC iletimde deri etkisi kaybı yoktur.


Yani anladığım kadarıyla işin özeti şu:

Hem AC hem de DC enerji iletiminde, voltajı çok yüksek tutup akımı düşük tutmak temel prensip. Böylece ısı kayıpları asgariye indiriliyor. Eskidan, DC voltajı yükseltip düşürmek kolay birşey değildi, ama AC yi yükseltip düşürmek çok kolaydı. Ama artık yeni nesil yüzbinlerce amper akıma dayanıklı diyot ve tristörlerin geliştirilmesiyle DC nin yükseltilip düşürülmesi kolay hale gelmiştir. Ve mesafeler belli bir değeri geçiyorsa, bu AC'ye göre daha düşük maliyetle yapılabiliyor.
 
Son düzenleme:
DC iletim yukarıdaki nedenlerden sıkıntılı olduğu için DC üretim yapılmıyor olarak yorumlayabilirim.
 

Forum istatistikleri

Konular
129,867
Mesajlar
930,872
Kullanıcılar
452,732
Son üye
erencok

Yeni konular

Geri
Üst