zeybek26
Üye
- Katılım
- 14 Ocak 2007
- Mesajlar
- 121
- Puanları
- 1
- Yaş
- 40
Arkadaşlar kaçınılmazlardan kaçmamak gerekiyor. Yani dünyayı Elektrik ve üzerinde yaşayan insanları da yük olarak düşünün.Şimdi bu değirmenin dönmesi için ne gerekiyor? Sonsuz bir döngü.Peki gidişata baktığımızda bu mümkün mü? Malesef hayır! Enerji; ister tükettiğimiz yiyecek ve içeceklerden elde ettiğimiz, isterse herhangi bir enerjiye dönüştürmek için kullandığımız olsun.Mutlaka denge içinde olmalıdır.
Şimdi gelelim biz insanoğlunun tükettiklerini nasıl karşılayacağımıza. Çevrenize baktığınızda her geçen gün tüketici sayılarının arttığını görürsünüz.Kredi kartı ile yapılan alışverişlerden tutun da kahve köşelerini mesken tutan insanlar ve diğer çaresiz kalan insanlarımız.İşte bu tüketimi karşılayabilmek için kaynaklara ihtiyaç duyulur.Tüketim eşittir kaynaklarımız ise ve bu dengeyi her dönem sağlayabiliyorsak problem yoktur.Ama arada bir tüketimi karşılayamıyorsak ve bundan da zarar görüyorsak o zaman düşünmek gerekiyor. Ya bu kaynağı bulmalı ya da tüketimimizi kısmalıyız. Farkındasınızdır ki bu dengenin sağlanabilmesi için teknoloji hep bunun üzerine hareket etmiştir. A, B tüketimli cihazlar, tasarruflu alternatif ürünler vs...
İş yine insanlarımıza düşüyor.Onlar enerjiyi kullanılması gereken yerde kullanırlarsa, yük dengesini bozmayacak şekilde hareket ederlerse bu problemleri konuşmuyor oluruz. Yoksa bu dengesizlikleri kaynak yöntemiyle de yapmamız gerekiyorsa, geçmiş dönemlerde her buluşun nasıl bir anormalliği olduysa (Einstain'ın Atom bombasını yaratması gibi) "Nükleer Santral" teknolojisinin de zararı olacaktır.
Şimdi asıl yapılması gereken bu teknolojiye nasıl adapte olacağı ile ilgilidir.Yoksa santralin kullanıldığı yerler bizlerden geri ülkeler midir de biz hep onlardan daha iyi düşündük. (Özür dilerim herkes herşeyi düşünebilir ve yorum yapabilir)
Sonuca bağlamak gerekirse "Kaçınılmazdan kaçmak için alternatif gerekir.Başka türlü kaçamazsınız"
Şimdi gelelim biz insanoğlunun tükettiklerini nasıl karşılayacağımıza. Çevrenize baktığınızda her geçen gün tüketici sayılarının arttığını görürsünüz.Kredi kartı ile yapılan alışverişlerden tutun da kahve köşelerini mesken tutan insanlar ve diğer çaresiz kalan insanlarımız.İşte bu tüketimi karşılayabilmek için kaynaklara ihtiyaç duyulur.Tüketim eşittir kaynaklarımız ise ve bu dengeyi her dönem sağlayabiliyorsak problem yoktur.Ama arada bir tüketimi karşılayamıyorsak ve bundan da zarar görüyorsak o zaman düşünmek gerekiyor. Ya bu kaynağı bulmalı ya da tüketimimizi kısmalıyız. Farkındasınızdır ki bu dengenin sağlanabilmesi için teknoloji hep bunun üzerine hareket etmiştir. A, B tüketimli cihazlar, tasarruflu alternatif ürünler vs...
İş yine insanlarımıza düşüyor.Onlar enerjiyi kullanılması gereken yerde kullanırlarsa, yük dengesini bozmayacak şekilde hareket ederlerse bu problemleri konuşmuyor oluruz. Yoksa bu dengesizlikleri kaynak yöntemiyle de yapmamız gerekiyorsa, geçmiş dönemlerde her buluşun nasıl bir anormalliği olduysa (Einstain'ın Atom bombasını yaratması gibi) "Nükleer Santral" teknolojisinin de zararı olacaktır.
Şimdi asıl yapılması gereken bu teknolojiye nasıl adapte olacağı ile ilgilidir.Yoksa santralin kullanıldığı yerler bizlerden geri ülkeler midir de biz hep onlardan daha iyi düşündük. (Özür dilerim herkes herşeyi düşünebilir ve yorum yapabilir)
Sonuca bağlamak gerekirse "Kaçınılmazdan kaçmak için alternatif gerekir.Başka türlü kaçamazsınız"