Dünyada bu teknolojiye sahip birçok Ülke mevcut iken, Bizim gibi stratejik önemi ve jeolojik değeri büyük bir Ülkenin hala bu seviyelerde olması içler acısı.
Nükleer enerjinin öncülerinden Fransayı misal alırsak; tüketim olarak Ülkemizin yaklaşık 2,5-3 katı kadardır. Bunun %60-80'ini Nükleer'den karşılamaktadır. Yani Adamların Nükleerden ürettikleri Elektrik Bizimkinin yaklaşık 2 katına tekabül etmektedir. Ayrıyeten Avrupa enterkonnekte sistemi üzerinden Komşu Ülkelerede ihraç edebilmektedir.
Nükleer Santral yerine rüzgar ve Güneş Enerjisinden yararlanılsın diyen Arkadaşlarımıza:
Rüzgar ve Güneş Enerjisi Nükleer veyahut işletmedeki Santrallere alternatif olamaz. Çünkü hava şartlarına bağıl olduğundan, stabil olmadığından sistemin arz-talep dengesini sağlamak mümkün değildir. Tabi bu yenilenebilir enerji kullanılmasın anlamınada gelmez. Böyle bir imkandan muhakkak yararlanılmalıdır. Ama kurtarıcı gözüyle bakılmamalıdır.
Farklı açıdan bakarsak; Petrol-maden çıkarmamıza mani olan, Siz üretmeyin Biz daha ucuza veririz diyen, bir sürü engel çıkaran...vs....kısacası Ülkemizin gelişmesini istemeyen iç ve dış mihraklar mazide vardı, şimdi de vardır, gelecekte de olacaktır. Bizim Ülke Adam olmaz, Bu cahilliği Bizlerden başkası yapmaz, Bizim burada olsa...vs... gibi Kendimizi aşağılayıcı söylemlerden kaçınalım. Türkiye gelişiyor.
Son olarak Nükleer güce sahip bir Türkiye Dünyadan nasıl görünür, bu da mevzunun farklı bir yönü.