Merhaba,sn meraklı32;bu kendi düşüncelerinizi veya teorilerinizi alıntı yaparak da kademe kademe cevaplamaya çalışacağım;
"zira tam yükselmeden inişe geçmek durumunda kalıyor."
Bu sözünü ettiğiniz durum çok kutuplu alternatörlerin sadece doğrultma (Redresör) devresinden sonraki halidir veya fırçalı çok kutuplu dc. üreteçleri (Dc. akımı direk olarak fırça-kollektör grubundan dışarıya veren dinamolar) için geçerlidir.Dc. formunda doğrultulmuş sinüs dalgaları kutup sayısı fazla olduğundan yan yana girişim yapar,yani dc. akımın doğal düz çıkıştaki doğru çizgi haline en çok benzer çok kutuplu olan dinamo veya alternatörlerin redresör çıkışlarında da ayni şekildedir.
"2 kutuplu veya belki 4 kutuplu olursa yani kutuplar arasında belli bir boşluk olursa o zaman tam sinus yakalanabilir."
Çok kutupluda da 2 kutupluda da tam sinüs dalga çıkışı yakalanır,ancak dc. formuna çevirirken (alternatörse eğer bu üreteç) tam dc. formuna benzemesi daha zor olur,2 kutupluda bu yarım sünüslerin yan yana gelip de oluşturacakları bu dalga girişimi, daha da uzak olacağından,dalgalı dc. çıkış formunda,bu sinüs tepeler arasındaki açılmalar da daha artmış olur,yani daha fazla dalgalanan,tam dc. formuna da benzemeyen bir dc. çıkış formunu idealden çok uzaklaşmış olarak yakalamış da oluruz biz.
Kutup sayısı ile devir arasında ac. motor veya alternatörlerde ters bir ilişki var söylediğiniz ve bildiğiniz gibi.İki kutuplu olursa 3000 dev/dak. dönmeli ki 50 hz. verebilsin veya 50 hz.lik ac motora 2 kutuplu ise bu akımı verdiğimizde 3000 devir/dak.elde edilebilsin.İki kutuplu alternatörde,biz şebekeye bunun ürettiği elektriğini de satacaksak eğer,yine tam ideal bir sinüs formunda çıkış akımını üretir ancak tek bir farkla,3000 dev/dk. gibi rulmanları (yatağını) her zaman da zorlayacak şekliyle bunu üretmiş olur.İşte bizim çok kutuplu yapmadaki,kutup sayısının mümkün mertebede arttırmamızın tek amacı da,çok daha düşük devirlerde alternatörü döndürüp,50 hz. ferkansı ve yine ideal olan tam sinüs şekliyle çıkış akımını da yakalamamızdır,çok kutupladaki asıl büyük amaç da budur.
Özellikle de hidroelektrik santrallerindeki (HES) suyun bu yüksek seviyelerden borularla sevkedilip de alternatöre bağlı bu türbinlere olan düşüsüyle dönen bir francis türbini (Eksenel/radyal tipte olan özel türbinler,suyun hem ağırlık,yerçekim kuvvetini,hem de aşağıya doğru olan potansiyel enerjisini çokn verimli olarak kullanıp da değerlendirir.) kanatlarının çevirdiği mil çok düşük devirlerdedir.Ama alternatörlerin çok kutuplu yapılmasıyla bu sorun kolayca da aşılır ve alternatör düşük devirde de dönse yine 50 hz. frekansta ve uygun amper/volt çıkış değerlerinde (Örneğin alternatör başına 22 kV, 660 megawatt çıkışlı) bir akımı bize kolayca üretir.Umarım yardımcı da olabilmişimdir.
Not: Bir de eğer bu dc. forumda ancak çok hafif de dalgalanan bu dc. çıkış formunun,bir akü grubunda şarj işleminde kullanılacaksa eğer,akü üzerine çok uzman olanlarca,yani bu konuda doktorasını kurşunlu aküler üzerine yapmış olanlarca,dc. çıkış formunun mümkün olduğu ölçüde de,tam düz olan doğru bir dc. akımla şarj edilmesi gerektiği (Dalgalanan bu dc. yarım sinüslü kesilmiş tepe noktalarının) bunun özellikle de akü ömrü=döngü sayısı açısından çok önemli olduğu da özellikle belirtilmektedir.Kolay gelsin.