Nükleer Santral Kurulsun Mu?

Barajlar yüzünden yerinden yurdundan olan insanların madi ve manevi tazminatlarını kim karşılayabilir?
 
nükleer santral illa ki çevre felaketine yol açacak diye bi kural yok. arkadaşlar ne olur araştıralım. daha önce de dediğim gibi bize altın madenlerini de kapattırmadılar mı çevre felaketi diyerek. köylüleri dış yardımlarla örgütlemediler mi. şimdikinden ne farkı var?
 
Görüyorum ki, Kurulmasın Diyen Arkadaşların Ortaya Attığı 3 Soru var... Şimdi 3'ünede Cvp Vermek Ve Nükleer Enerjinin Gerekliliği Anlatmak İStiyorum...

1.Soru;
Bakın Çernobil'e Ne Oldu, İNsanlar Öldü, Bizde Mi Ölelim...
Cvp;
Öncelikle Söylemem gereken, artık dile plesenk olan şu ÇErnobil Olayının, Gerketiğinden Fazla uzatıldığıdır...
Tamam, İnsanlar Ölmüştür, Çok büyük Bir KatliamDır, Ancak ÇErnobilin Sadece Kötü Bir Etkisi Kalmamıştır Bize. Çok Büyükte Bir Ders Vermiştir.  Oda Şudur ki, Artık Nükleer Santrallerin Koruma Standartı Yükseltilmeli ve Geliştirmekler yapılmalıdır. Nitekim Nükleer Santrallere, Koruyu Zırh ve Radyasyonun Dış Dünya ile ilgisini kesmek içinde Basınç ayarları yapıldı...
İşte Benim Sorun da şu; Amerika Birleşik Devletlerin'de, Nükleer Bir Kaza Gerçekleşti.... Peki Bunu Duydunuz mu? Büyük İhtimalle O kadar da Duyulmadı Değil mi?
Neden, Çünkü Bu Artık Nükleer Santrallerin O kadar Zararlı birşey olmadığını, önlenebildiğinin bir göstergesiydi ve radyasyondan dolayı bir tek insan bile ölmedi o bölgede....

2. Soru; Yenilebilir Enerji Kaynaklarını Neden Tercih Etmiyoruz?
Cvp;
Günümüzde Kullanılabilen Yenilenebilir Enerj, kaynağı 3 Tanedir.
1- Su  2-Güneş  3- Rüzgar...
1) Şuan da Kullanabileceğimiz en etkili Enerji kaynaklarındandır. Ama Maalesef ki, Enerji üretimi çok düşük ve pahalıdır. Şöyle İzah Edeyim, 8 Tane Atatürk Barajı, 1 Akkuyu Nükleer Enerji Santrali Ederdi kurulssaydı..
2 ve 3'e değinmeye bile gerek yok. Çünkü Rüzgar Desen, Enerji Üretimi Çok Düşk. Türkiye'nin %70'i Üzerine kurulacak Rüzgar Santralleri Bile Bir Baraj Anca Ediyor. Ve Gerçek Şu ki, Rüzgar Enerjisi, Devamlı Bir Enerji Türü Değildir..
Güneş Enerjisi Hakkındada şunları söylebilir, Oda Ancak Depo Edilecek kullanılacak bir yöntem. Süreklilik ve Yeterlilik bakımından düşük bir Yöntem..
Sadece Ve Sadece tek Bir Yöntem Alternatif olabilir, Oda Hidrojen EnerjisiDir ki, bunuda bilim adamları bile daha tam olarak uygulamaya koyamamıştır...

3. Soru; Neden İllakide Nükleer Enerji?

Nükleer Santraller de Yanlızda Nükleer Enerji Üretilmez. Nükleer Güç, Aynı Zamanda Bilim de kullanılır. Şuan bile Pek Çok alanda Nükleer Santrallarin an ürünlerini kullanıyoruz. Ve Bunlarını ÜRetemiyoruz. Sonrada bilimde ve teknikte gelişmeyi düşünüyoruz... Komik Bir Durum....

Yani Sonuç Olarak, Ne nükleer santral Potansiyel bir bomba, nede nükleer enerji patlamaya hazır bir yakıttır....


ONuR PıNARGÖZÜ'nün
" Nükleer Enerji Gerekli midir? Değil midir? "
Yarışmasındaki  Konuşmalarının Konuya Uygun Derlenmiş Halidir...
 
PEki nükleer santral kurulsun diyen arkadaşlara bir durumu anlatıp buna istinadaen sorum olacak. basit ,anlaşılır, ve mantıklı düşünerekten sonuca varmalarını rica edeceğim.

Türkiyedeki kayıp-kaçak oranı %27 civarındadır. gelişmiş ülkelerde %7,bir nükleer santral maliyeti toplam 25 milyar$ , hatları ve santralleri iyileştirmenin maliyeti 1 milyar $ civarı biraz da fazlası olabilir.

o zaman sorum şu: bir su motoruna hortum bağlayarak kuyunuzdaki suyu bir yerden bir yere taşıyorsunuz ama hortumunuzdaki çatlak ve patlaklar nedeniyle su olması gerekenden daha az akmakta ise hortumunuzu mu değiştirirsiniz yoksa su motoru mu yenilersiniz?

bu konu açıldığında burada https://www.kontrolkalemi.com/forum/konu/nükleer-santral-kurulsun-mu.3/ fikrimi yazmıştım, orayı okuyup bu yazıyı değerlendirmenizi isterim.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Arkadaşlarımın yazılarını okuduğumda kimisinin bu teknolojinin çekincelerinden, kimisininse geçmişte yaşanan örneklerle bize göre olmadığından bahsettiğini görüyorum. Hak vermemek mümkün değil. Fakat şu bir gerçekki özellikle abuzettin arkadaşımın verdiği örneklerdeki gibi kontrolsüz güç hiçbirşeydir. Yani ilkel çağdan günümüze kadar bütün teknolojilerin gelişimine bakalım; neşterle insan vücuduna girildiği dönemden günümüzün lazerli müdahalerine kadar (klasik örnek matbaaları seöylemeden geçemeyeceğim)... İlklerin ve sonrasındaki adaptasyonların hep güçlükleriyle karşı karşıya kalınmış, atı alanın da Üsküdar'ı çoktan geçtiği görülmüştür.

Enerjinin dönüşümünü göz önüne aldığımızda en kısa zamanda bizim yükümüze karşılayacak olanın tercih edilmesi mevcut şartlara göre değerlendirilmelidir. Savlardan mevcut şartlarımızı değerlendirilmesi fikri "Nükleer Santral" icat olduğundan beri vardır. Lakin nedense tarimizdeki büyük kahramanlıklarımızı anlattıp da üzerine bişey katmadığımız gibi bunda da yapılması gerekenler defalarca söylenmiş ve bir arpa boyu ilerlenememiştir.Ki doğadan faydalarımız doğal şartlar içinde mümkündür.Küresel ısınmalar, iklimlerin renk değiştirmesi gibi günümüz şartlarında acil önlemlerin de alınması kaçınılmazdır.

Süper güç devletler ve onların takipçilerini ("Aman kullanılmasın!" diyenlerin başlarında olanlar) gördüğümüzde yıllar öncesinden bundan faydalanmışlar ve ekonomik olarak devamlı bir adım önde olmuşlardır.Bi o kadar teknolojik anlamda da.

İşin özü güç kontrol edilebildiği sürece (alt yapısı, arıtma sistemi, personel eğitimi, güvenlik önlemleri) bu türlü sistemlerin her zaman destekçisi ve beklentisi içerisinde olanlarındanım.

Saygılarımla.
 
Amerika'da, Avrupa'da daha nerede ve nerede nükleer santral var. Önlem alındıktan sonra neden kurulmasın?
Ülke olarak enerjiyi neden ucuza mal etmeyelim?
Türkiye'nin ilerlemesini istemeyenler nükleer santralin kurulmasına karşıdırlar.
 
Sn. zeybek26 sormuş olduğum soruya ne cevap verirdiniz? Su motorunu mu değiştiriyorsunuz, yoksa kayıp yaratan hortumu mu ?Kayıp-kaçak oranı %27 bu da bugün kurulması istenilen santral gibi 2 santral yapmaktadır. Yurt dışındaki gelişmiş ülkelerde bu oran %5-7 arası. bunu düzettikten sonra nükleer santrale bakmak lazım gelmez mi?
 
Sayın doangun arkadaşım,
Aslında değinmiş olduğunuz konu işin farklı bir boyutu. Keşke hemen çözümlense de bir an önce kaçaklarımızı aşağıya çekebilsek. Sadece sistemimizle değil sebebini açılayamayacağım durumlardan bu kayıplar bir anda düzelmez.Dibi delik kovayla su çekildiğinin farkındayım ve bunun giderilmesinin de bir anda olmayacağının farkında olduğunuzu düşünüyorum.
Yani artan enerji taleplerimiz bizi dışarı iyice bağımlı hale getirmekte. Mevcut şartlarımızın da doğal olmayan şartlara maruz kalması alternatif yöntemler bulmamızı gerektiriyor.
Tabiki üstün körü bu işlere girilmemeli ama bi taraftan da gerekliliklerin ön hazırlıklarını,araştırmalarını yapmalıyız.
Kimse yaşanmamış birşeyin garantisini %100 veremez.Ama bizler yaşanmışlardan yola çıkarak bunların önüne geçmeye çalışmalıyız.Yoksa hangi birimiz kurallara tümüyle uyuyoruz, önlemlerimizi anında alıyoruz.İlla ki bizi birilerinin dürtmesi,denetlemesi gerekiyor.Ki bu denetlemeleri bile kılıfına uydurup geçiyoruz.
Bahsettiğim kötü örneklerin olmaması , herkesin üzerine düşeni yapacağı ve önlemlerimizi de en iyi şekilde alacağımız durumda bu projeye sıcak bakıyorum.
 
Nükleer santralin ülkemizde kurulmasını düşünmekteydim.
Ancak bir arkadaş NÜKLEER ATIK sorununu dile getirdi.
Uranyum hammaddesi tesiste kulanımı sona ermesiyle ne olacak?
atsan nereye atacaksın? Satsan satamazsın.
Gerçekten kullanım sonrası imha maliyetleri çok mu pahalı?
görüşleriniz nedir?
 

Forum istatistikleri

Konular
129,136
Mesajlar
923,601
Kullanıcılar
451,471
Son üye
ZAA

Yeni konular

Geri
Üst