Ar-kur-Tek
Profesyonel Üye
- Katılım
- 3 Nis 2016
- Mesajlar
- 1,795
- Puanları
- 756
- Yaş
- 50
Bazı arkadaşlar nükleer ile üreten Türkiye arasında bağlantı kurmuşlar belirtmişler. Elbette biz de üreten Türkiye istiyoruz ancak Akkuyu nun kurulması üreten Türkiye kavramını yansıtmıyor. Şöyle ki santrali Ruslar kuruyor ve elektriği de satın alıyoruz. Yani bu santral Rusya da kurulacağına Türkiye de kurulmuş oldu. Yine bize Elektrik satacaklar. Bu nedenle konuyu doğru anlamak lazım. Akkuyu nun kurulması üreten Türkiye kavramıyla özdeşleşmiyor. Bu işin muassır medeniyetlere ulaşmakla da bir alakası yok.Volkwagen Türkiye de fabrika kuracağını açıkladı.O zaman ne mutlu bize bak otomotiv fabrikamız mı var diyeceğiz.Bak muassır medeniyetler seviyesine mi çıkıyoruz diyeceğiz.Tabi ki hayır.Bunu söylememiz için o nükleer santralleri bizim yapabiliyor oomamız lazım. Mesela bunu HES lerde yapabiliyoruz.
Çernobil deki kazanın operatör kaynaklı olduğu yazılmış. Kaza tasarım kaynaklı. Dizide de gösteriliyor.
Nükleer santraller en çevre dostu enerji kaynağından birisi. Termiklerdeki duman ve kül çevreye zarar veriyor, rüzgar deseniz kuşların ve birtakım hayvanların yaşam alanını etkiliyor, su da iklim değişikliği gibi nedenler oluşturuyor ( baraj gölleri ) .Bir güneş enerjisi var çevre dostu olan o da çok verimli değil. Ama nükleer hem çok verimli hem de kaza vs olmadığı sürece çevreye zararı neredeyse yok. bu anlamda nükleeri destekliyorum. Ama günümüz teknolojisine uygun güvenlik önlemlerinin olması şartıyla.
Bazı arkadaş benim galiba...
Lakin direkt söylemek gerekirse iş sizin dediğiniz gibi değil. Akkuyu (yada bir başka major üretim tesisi) üretim ile direkt alakalıdır.
Zan ederim o kısmı tam anlatamadığım için siz üretim denilince Akkuyu'da elektrik üretmeyi kast ettiği mi sandınız?
Yukarıdaki yazıda kast edilen üretim elektrik üretimi değildir.Kast edilen "sanayi üretimi" olup Akkuyu'nun bununla ilintisi sanayi üretimine elektrik sağlamasıdır.O yüzden arzı sağlayamazsanız üretiminiz olmaz yazdım.Buradaki mesele sanayi ve iş yeri ve konut için elinizde her daimi ihtiyaçtan fazla üretim kapasitesinin olması gerektiği.Biz bunu bugüne kadar önce Hidroelektrik ile sonra da (ne akalaysa??Bilen biri niçin buna yöneldiğimizi anlatırsa sevinirim) doğal gaz çevrim santralleri temelinde yaptık hatta yapıyoruz.
Hasılı kelam üretime güç sağlaması gereken major bir yapı olarak kurgulandı Akkuyu. Yoksa santralin üretimi değil anlatılmak istenen.
Santrale gelince.Santral mülkiyet ve işletim olarak bir süre sonra Türkiye Cumhuriyeti'ne geçecek. Yani elektriği üreten tesisi biz işletip elektriği biz üreteceğiz.Sadece yakıt ve atık konusunda Ruslar'a bağımlıyız. ki bunun küçük çaplısı senelerdir Küçükçekmece'de yapılıyor (Nükleer bir tesisi işletme)Tabi gönül isterdi ki yakıtı üretecek sonrada paketleyip santrallerde kullanacak bir teknoloji ve üretim hattına sahip olalım ama bu teknoloji ediminden daha ziyade politik bir mesele olduğu için o kısma hiç girmiyorum (İran örneğinde olduğu üzere).
Birde ekleme yapayım konu hakkında ki diziyi çok ciddiye alıp kaynak göstermemek lazım. Daha ilk günler Ruslar bazı konuların dizide anlatıldığı gibi olmadığını söylediler.Hatta konu ile yakından ilgilenip bilgi sahibi kişilerin yazdığı nelerin dizide anlatıldığı gibi olmadığını anlatan uzun bir maddeler listesi dolaşıyordu internette.
Son düzenleme: